Benim on dört yaşından küçük çocuğum olsa akşamları ona televizyon izletmemeye çalışırım diye söze başlıyor…
Bu ne şiddet…
Bu ne hırs…
Neyi paylaşamıyorlar, belli değil.
Her akşam istisnasız televizyonu açtığında:
Hırsızlık,
Kavga,
Vurma,
Bıçaklama,
Aile kavgası,
Mahalle kavgası…
Hele hele son zamanlarda arabalarda bir yol vermeme kavgasıdır aldı başını gidiyor.
Eskiden böyle şeyler nadiren oluyordu.
Şimdi hemen hemen her gün!
İnsanlar mı değişti, zaman mı değişti belli değil.
Yoksa korona denen illet mi insanların beynini de oynattı?
Herhalde devlet her sokağa bir polis dikecek değil.
Fakat bunun önlenmesi içinde bir çare düşünülmeli.
Her akşam televizyon kanalları sanki birbirleriyle yarışırcasına bu gibi saldırı haberlerini yayımlıyorlar.
Çocuklar bunları görüyor, duyuyorlar, onlar bunları zihin altına yerleştiriyorlar, yarın büyüdüklerinde aynısını uygulamaya çalışıyorlar.
Güpe gündüz sokak ortasında silahlı çatışmalar…
Bazı düğünler de otomatik silahlarla havaya ateş etmeler…
Kadın cinayetleri…
Hele hele kuyumcu soymalar moda oldu.
Silahı eline alan bir kuyumcu dükkânını soymaya kalkıyor.
Bilmiyorum.
Cezalar mı caydırıcı gelmiyor, birkaç yıl yatar çıkarım mı diyorlar.
Yetkililer bunun üzerinde durmalı…
Cezalar artırılmalı, hatta bu suçları işleyen yabancılar da hemen yırt dışına çıkarılma yolları aranmalı.
Televizyonlarda bu gibi haberlere de biraz kısıtlama getirilmeli.
İnsanlar vurma, kırma, çalma haberleri değil memleket haberleri izlemek istiyor diye bitiriyor vatandaş sözlerini.
Sağlıkla kalın