İsmet BEKTAŞ
Köşe Yazarı
İsmet BEKTAŞ
 

BU SENE DE FINDIK DALDA KALMAZ, FAKAT!...

Yazlık gübreyi bahçeye atan sen... Kışlık gübreyi bahçeye atan sen... Yıllarca bahçeyi temizlemekten erinerek; sırgan zehrini o canım ocakların etrafına atan sen... İlaçlı(zehirli) sularla dalları yıkayan sen... Bol fındık versin diye ilerisini düşünmeden  bol bol verim gübrelerini yine atan sen... Bu kadar bilgisizce üzerine gidildiği halde yinede sana mahsul vermeye çalışan nimetin değerini düşüren sen... Çok para etsin diye götürüp ellerinle emanete fındık teslim ederek tüccarın ekmeğine yağ sürüp,kendi mahsulüm para edecek diye bekleyen sen... Kurduğun Fındık Tarım Satış Kooperatifinin yöneticilerini seçen sen... Her yıl aynı hatalar yapıldığı halde bu hataları görmemezlikten gelen, geçmişi unutan sen... Yetkililerin fındık toplama tarihini açıkladığı halde,onları dinlemeden verilen tarihten en az bir hafta önceden mahsulü toplamaya başlayan sen... Ben gurbetciyim diyerek ,kilosu dokuz ,on liraya satılan fındığı bir an önce toplamak için seksen,doksan lira yevmiye veren sen... Toplanan fındığını yok pahasına satıp(yöredekileri düşünmeden)çekip giden sen... Bahçeni doğal afetlerden korumak için sigortalatmayip; bu sene don vurdu,bu sene fırtına dalları kırdı diyerek dert yanan sen... Karadeniz fındığının fidanlarını taa Egelere,Trakyaklara kadar götüren veya satan sen... Eeeee.... Bu kadar yaptıklarından sonra kime kabahat bulacaksın SEN? "Kendim ettim,kendim buldum,türküsünü söyleyerek gir bahçeye. Allah ne verdiyse al... Yine bildiğin yola devam et... Ne diyeyim ki... Sağlıcakla kal,mahsulünün kıymetini bil...
Ekleme Tarihi: 08 Ağustos 2017 - Salı
İsmet BEKTAŞ

BU SENE DE FINDIK DALDA KALMAZ, FAKAT!...

Yazlık gübreyi bahçeye atan sen...
Kışlık gübreyi bahçeye atan sen...
Yıllarca bahçeyi temizlemekten erinerek;
sırgan zehrini o canım ocakların etrafına atan sen...
İlaçlı(zehirli) sularla dalları yıkayan sen...
Bol fındık versin diye ilerisini düşünmeden  bol bol verim gübrelerini yine atan sen...
Bu kadar bilgisizce üzerine gidildiği halde yinede sana mahsul vermeye çalışan nimetin değerini düşüren sen...
Çok para etsin diye götürüp ellerinle emanete fındık teslim ederek tüccarın ekmeğine yağ sürüp,kendi mahsulüm para edecek diye bekleyen sen...
Kurduğun Fındık Tarım Satış Kooperatifinin yöneticilerini seçen sen...
Her yıl aynı hatalar yapıldığı halde bu hataları görmemezlikten gelen, geçmişi unutan sen...
Yetkililerin fındık toplama tarihini açıkladığı halde,onları dinlemeden verilen tarihten en az bir hafta önceden mahsulü toplamaya başlayan sen...
Ben gurbetciyim diyerek ,kilosu dokuz ,on liraya satılan fındığı bir an önce toplamak için seksen,doksan lira yevmiye veren sen...
Toplanan fındığını yok pahasına satıp(yöredekileri düşünmeden)çekip giden sen...
Bahçeni doğal afetlerden korumak için sigortalatmayip;
bu sene don vurdu,bu sene fırtına dalları kırdı diyerek dert yanan sen...
Karadeniz fındığının fidanlarını taa Egelere,Trakyaklara kadar götüren veya satan sen...
Eeeee....
Bu kadar yaptıklarından sonra kime kabahat bulacaksın SEN?
"Kendim ettim,kendim buldum,türküsünü söyleyerek gir bahçeye.
Allah ne verdiyse al...
Yine bildiğin yola devam et...
Ne diyeyim ki...
Sağlıcakla kal,mahsulünün kıymetini bil...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.