Geçenlerde Karadeniz sahil yolunda bir arıza nedeniyle durmak mecburiyetinde kalan bir tur otobüsünün yanında bende arabamı çekerek durdum.
Tur otobüsünden yolcular inmiş deniz kenarına doğru geziyor, etrafın eşsiz güzelliklerini konuşuyorlar.
Yaklaşarak onlarla konuşmaya çalışıyorum.
-Nereleri gezdiniz, bölgemizde nerelerde konakladınız?
O sırada rehberleriymiş bize yaklaştı.
-“Biz Ege den başladık, Akdeniz sahilleri, Güneydoğu, Doğu Anadolu, Gürcistan, sarp kapısından Rize, Trabzon. Buradan Orduya uğrayıp orada teleferiğe binip o gece kaldıktan sonra devam edeceğiz.”
Çok güzel, peki Giresun da nereleri gezdiniz, nerede kaldınız diye soruyorum.
Cevap: “Giresun da nereleri gezip görecektik ki?
Giresun hakkında pek bilgimiz yok, fakat gördüğümüz kadarıyla sahilleri, dağları, yeşillikleri; bu kadar şahane olan bir yerde elbette ki görülecek çok güzel yerler vardır.
İnşallah bir turda buralara düzenleriz!”
Var kardeşim var.
Hem de öyle yerlerimiz var ki buralardan ayrılasınız gelmez.
Kalemiz var…
Adamız var…(Altın Post Gezi Tekensi!!!!!!)
Ayvasıl sahilimiz var.
Bunları birbirine bağlayan “TELEFERİKLERİMİZ” var!!!
Tirebolu Taflanaltı Renkli Sokağımız var…
Dereli Mavigöl Kuzalan Şelalesi Tabiat Parkımız var…
Kümbet yaylamız var…
Kulakkaya yaylamız var…(DAVOS !!!!)
Bektaş yaylamız var…
Sis dağı yaylamız var…
Karagölümüz var…
Sağrak gölümüz var…
Aygır gölümüz var…
Bunların hepsinde buz gibi sularımız var…
Buralarda bin bir çeşit tarihi yerlerimiz var…
Konaklama yerlerimiz de kapalı ve açık yüzme havuzlarımız var…
Buralarda aylarca unutamayacağımız damak tadı lezzetli yöresel yemeklerimiz var…
Daha bunun gibi burada anlatamadığım görülmeye değer yerlerimiz var…
DİYEMEDİM ÜZÜLEREK BUNLARI!
Çünkü Giresun’umuzu tanıtabilmek için bunlar benim hayalimdekiler…
Eğer bir yetkiye sahip olsaydım, onlara
-Buyurun size Giresun kalesinde bir yemek ziyafeti vereyim de, Giresun kalesinden dünya nasıl görülürmüş o zevki tadın derdim.
Adamızı gezdirip, Karadeniz in yeşillik içindeki tek adamızın hikâyesini anlatırdım.
O tanıtım bile yeterdi.
Az masrafla büyük tanıtım yapmış olurdum.
Çünkü:
O kafile bunu herkese anlatır, onları merak içinde bırakırdı.
Bırakın siz Giresun u, İstanbullarda, dışarılarda tanıtmaya çalışmayı…
“Taş yerinde ağırdır”.
Televizyonlardaki hava durumu (meteoroloji)programlarında ismini zorla bulmaya çalıştığımız güzel şehrimiz Giresun’umuzun sayın yetkilileri,
Karayollarında el feneri, araba farları ile ismini aradığımız güzide şehrimiz Giresun’umuzun sayın yetkilileri,
Trabzon ile Ordu arasında preslenmiş 42.ve 47. Gönüllü alayımız Giresun’umuzun Sayın yetkilileri sahi siz ne iş yaparsınız?
Kalın sağlıcakla.
İsmet Bektaş