Bu Virüs salgını bu seneye mahsus değil…
Zaman zaman dünyada meydana gelen birçok salgın hastalık olmuştur.
Bunlardan bir kısmını ele alırsak kökeni taa milattan önceye dayanır.
Roma İmparatorluğu zamanında başlayan ilk VEBA salgını 7 evreye girerek Avrupa ve bütün kıtalara yayıldı.
1347-1351 yılları arasında patlak veren ve Kıta Avrupa’sında vebanın bir çeşidinin
(KARA ÖLÜM VEBASI) ortaya tekrar çıkıp salgın hale gelmesi.
Yine Koleranın 7 farklı çeşidi ile dünyaya yayılması…
Meksiko’dan dünyaya yayılan Cocoliztli salgını.
Birinci dünya savaşında TİFÜS salgını…
Verem, Çiçek, Asya gribi gibi birçok salgın zaten bilinenlerdendi.
Korona ya gelince…
Yakın çağımızın bir salgını.
Tıbbın, tekniğin, bilgili ilim adamlarımızın sayesinde eskisi gibi milyonlarca insan ölümleri olmadan önü alınacağına ben kalpten inanıyorum.
Burada benim anlamadığım bazı kişilerin bu salgının halen vahametini anlamadığı, sanki basit bir gripmiş gibi algılaması.
Halen yasaklara uyulmuyor.
Sosyal mesafe korunmuyor.
Maske aksesuar olarak takılıyor veya hiç takılmıyor.
Neden?
Sokağa çıkman diyorlar…
Çıkanlar azda olsa oluyor…
Maske takın deniliyor.
Halen takmamaya ısrar edenler görülüyor.
Bizler nerede ise 50 gün geçti evdeyiz.
Çocuklarımız evde…
Yaşlılarımız evde…
Her halde bunlar keyif için evde kalmıyorlar.
Be insanlar kendinizi düşünmüyorsanız nerede ise iki aydır evde bulunanları düşünün!
Herkes bu yasaklara riayet etse de şu evde kalanlarda bir OH dese…
Adam yazmış:
“Artık geceyi gündüzü birbirine karıştırıyoruz”…
Yatıyoruz:
Yatak bizi döver oldu.
Gündüz ise küser oldu.
Hanım evden kovar oldu.
Git başımdan be Virüs.
Sanki Azrail’im oldun…
Evet…
Siz siz olun evde kalın, kurallara uyun, uymayanları ikaz edin.
Sağlıkla kalın, virüsten uzak durun, evde kalın.