Başlığı okuyunca hemen değişik fikirler yürütmeye kalkmayın. Ben açıkladıktan sonra sizler yorumunuzu yapım. Evet… Öğretmenin iyisi, kötüsü olmaz. Her öğretmen sınıfına girdiğinde dışarıdakileri unutmaya çalışarak bütün gücüyle öğrencilerine bir şeyler vermeye çalışır. Siz hiç sınıfta öğretmenin uyuduğunu duydunuz mu veya gördünüz mü? Hayır, duyamazsınız, göremezsiniz. Öğretmen yorgundur. Sınıfta yorulmaz. Öğretmen borçludur. Sınıfta borç unu düşünmez. Öğretmen hastadır. Sınıfta hastalığını öğrencilere belli etmemeye çalışır. Öğretmen dışarıda bir şeye kızmıştır. Sınıfa girince kızgınlığını unutur. Öğretmen ailevi sorunlarını hiçbir zaman sınıfa taşımaz. Peki, öğretmen insan değil mi? Yukarıda bazı saydıklarımdan bir tanesini yapsa öğretmen hemen dışlanır değil mi? Gelelim iyi okul, kötü okula… İyi okul, kötü okul yoktur. Öncelikle iyi, bilgili idareci, bilgisiz idareci vardır. Eğer bir idareci çalışanlarıyla iyi uyum içinde ise, öğrencileriyle yakından ilgileniyorsa, öğretmenlerine her hususta yardımcı olmaya çalışıyorsa, okulun noksanlarını gidermek için çaba harcıyorsa bu okulda eğitim, öğretim üst düzeyde demektir. Okul seçmeye lüzum yok. Öğrenci isterse her okulda kendini yetiştirebilir. Her şeyi öğretmenlerden beklemeyelim. Birazda kendimizi sorgulayalım. Sizlerin zamanında okullardaki eğitim ve disiplin ile şimdikini bir mukayese edin. O zaman öğretmenin iyisini, kötüsünü, okulların başarılısını, başarısızını daha iyi anlarsınız. Ben buradan her 24 Kasımlarda öğretmenlerimizin daha aydınlık günler için başarılı ışıklar saçacaklarına inanırken tüm Milli Eğitim camiasının 24 Kasım gününü kutlarım. Emekli öğretmenlerimize saygılar dilerim. Aramızdan ayrılan öğretmenlerimize Allahtan rahmetler niyaz ederim. Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Öğretmenlerimize değer verelim ve kıymetlerini bilelim. Ne mutlu bizleri okutup, aydınlığa kavuşturan öğretmenlerimize… Sağlıklı kalın. Aydınlık günler sizinle olsun.