Dünyada artan nüfusla beraber vahşi yaşam alanları da insanlar tarafından işgal edilmeye başlandı. Uzmanların uyarısına göre bu durum yeni virüsler için risk taşıyor. Bilim insanları, bir sonraki pandemi için insanların kendilerini hazırlaması gerektiğini düşünüyor.
Dünyanın ormansızlaştırılması, vahşi hayvanların evcilleştirilmesi, yiyecek ve ilaç olarak kullanılması Covid-19 gibi daha fazla hastalığın oluşmasına neden olacak. Bulaşıcı hastalıklar ve doğa arasındaki bağlantıyı görmezden gelmememiz gerekir.
2050 yılına gelindiğinde küresel nüfusun 2 milyar artarak 9,7 milyara çıkması bekleniyor ki bu da gıda kaynakları üzerinde baskı yaratacak ve insanları vahşi yaşam alanlarına daha da yakınlaştıracak.
Ekosistemimizin birçok farklı vahşi hayvan, bitki, mantar ve bakteri türü içeriyor. Her birinin içinde de Covid-19'un yaptığı gibi insanlara geçebilecek çok sayıda benzersiz virüs olabileceği
Korona virüsü kontrol altına alabilirsek, bir sonraki salgını şimdiden düşünmeye başlamamız gerek.
Dünyayı yok etme uygulamalarımıza devam edersek, gelecekte böyle daha fazla hastalık olacağından kesin.
Gezegeni korumak için çevreye zarar vermek ve bulaşıcı hastalıkların artması arasındaki bağlantı üzerine eğitim verilmesinin yanı sıra dünya çapında yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğu bir gerçek.
İnsanlardan hayvanlara geçen ve tekrar geri dönebilen hastalıklar, bulaşıcı hastalıkların yüzde on yedisinden fazlasını oluşturuyor ve yılda yedi yüz binden fazla ölüme neden oluyor.
"Örneğin, Wuhan'daki canlı pazarlarda birbirine ve insanlara yakın olan kafeslerde yaşayan olağanüstü sayıda egzotik hayvan türü vardı. Bir patojen hayvanlardan insanlara geçtikten sonra hava yolculuğu ile dünyaya çok hızlı yayılma kapasitesine sahip.
Çözümün vahşi yerleri sağlam tutmak, vahşi hayvanların avlanmasını yasaklamak ve doğal dünyanın korunmasına yatırım yapmak. Hükümetler, doğayı koruyan ve vahşi hayvan ticaretini düzenleyen veya yasaklayan politikalar belirlemede kilit role sahip.