VEZİRE KIZINI VERMEYEN ÇOBAN
Bugünkü yazıma ulu önder Atatürk'ün bir sözü ile başlamak istiyorum.Ne demişti olu önder?“Sanatsız kalan bir milletin ana damarlarından birisi kopuk demektir. “Bu söz sanata ne kadar değer verildiğini belirtiyor değil mi?Bu gün ustalar zanaatçı yetiştirmeye çırak bulamadıklarından yakınıyorlar.Eskiden veli çocuğunu getirip “Usta sana teslim bu çocuğum iyi bir zanaatçı yetiştir. Ücretini bile vermeye hazırım derdi.Şimdi bunun tam tersi, çırak bulunamadığı gibi gelenlerde hemen haftalık ne vereceksin diye pazarlığa kalkıyor.Tabii ki onlarda haklı… Geçim sıkıntısı bunu gerektiriyor.Bu yönden devletimiz bizlere çeşitli alternatifler sunarsa bizlerde bu sanatımızın devamını sağlarız” demektedir Ustalar.Zanaatın önemini belirtmek için büyüklerimizden duyduğum bir hikâyeyi buraya yazmadan geçemeyeceğim:Zamanında bir vezir, bir çobanın kızına âşık olmuş. Herkes hayret ve sevinç içindeymiş.Fakat…Vezir kızı istedikçe, kızın babası kızı vermemiş.Herkes hayret içinde kalmış.Vezir kızın babasına sormuş.Kızını benim gibi bir vezire neden vermiyorsun?Aldığı cevap:“Vezirlikten başka bir mesleğin var mı?”“Yok”Cevabını alınca:“Şimdi vezirsin, kızımı aldın. Yarın oldu ya buradan atıldın. O zaman kızımı nasıl bakacaksın. Kızımı alabilmen için bir zanaat öğrenmen şart “demiş.Vezir bu sözden hoşlanmış. Ve bir zanaat öğrenerek muradına nail olmuş. İşte kısadan hisse…Zanaat okullarımıza daha çok yer vermeliyiz.
Sağlıcakla kalın,zanaatsız kalmayın.
NOT: 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN. TÜM EĞİTİM CAMİASINA SAĞLIKLI, MUTLU VE BAŞARI DOLU YILLAR DİLERİM.
İsmet BEKTAŞ