Sinan Yıldız
Köşe Yazarı
Sinan Yıldız
 

VİRÜS ÖLDÜRÜYOR, YA TEDBİRLER!

Sevgili okurlar… Biliyorsunuz 20 Kasım 2020 Cuma günü(bugün) itibarı ile koronavirüs tedbirleri kapsamında yeniden ülke olarak tedbirli bir yaşama başlayacağız. Salgın yükselmeye devam ediyor. Toplum olarak ne kadar dikkat edersek edelim, Ama arada çıkan çürükler tüm toplumu riske atıyor. Bu da neye sebep oluyor biliyor musunuz? Azalan ölüm sayılarının artmasına, Kontrol altına alınan vakaların yükselmesine… Salgın nedeniyle 16 Mart’tan bu yana tedirgin bir hayat yaşıyoruz. Kısa süreli de olsa sokağa çıkma yasağı gördük. Sosyal hayatlarımız kısıtlandı. Ama maske, mesafe ve hijyen kurallarında her gün daha da fazla dikkat uyarısı aldık. Şimdi yeniden kısıtlamalara mahkum olduk. Defalarca hem biz hem de yetkililer dile getirdi. Kendi tedbirimiz kendimiz alalım diye, Ama olmadı. Yeniden kısıtlamalı döneme girdik. Sokağa çıkma kısıtlaması, Sosyal yaşam kısıtlaması vs. Ha bu arada okullarda bu kısıtlamalara takıldı tabi. Malum durumumuz belli. Kimse evlerde tıkılıp kalmayı istemez. Ama gelinen nokta bu kısıtlamaları ortaya çıkardı. Nedeni gayet açık, Virüs öldürüyor ve önlenmesi güç bir durumda. Fakat alınan tedbirlerinde virüsten farkı yok. Evet kısıtlı bir şekilde sokağa çıkılacak. Buna eyvallah… Ama kıraathaneler komple kapatıldı. İnsanlar kıraathaneye gitmeyecek, Peki ya para kazanamayan binlerce emekçi nasıl evine ekmek götürecek. Kıraathaneye mal satan toptancı ne yapacak? Bunu düşünen oldu mu? Sanmıyorum. Binlerce cafe, restoran ve lokanta paket servise geçti, Bu işletmeler işyerinde hizmet veremeyince paket servis yapacağı için fazla gelen işçileri evine gönderecekler, Peki bunu düşünen oldu mu? Okullar kapatıldı. Peki okul etrafında iş yapan esnaf düşünüldü mü? Öğrencilere kitap, kalem satan kırtasiyeler düşünüldü mü? Burada çalışan insanlar düşünüldü mü? Ya bıraktım her şeyi, 6 ay ertelenen kredi verdiniz ya hani, O insanlar nasıl ödeyecek o kredileri. Allah aşkına bir düşünün. Tamam her şey güzel… Önlem alalım da lakin toplumun tamamını ilgilendiren hususlarda herkesi düşünelim. Virüs öldürüyor ya hani, Tedbir öldürmeyecek mi sanıyorsunuz? Aç kalan baba evladına ekmek götüremeyecek. Ne olacak o adamın hali… Allah aşkına aldığınız tedbir sizce mantıklı mı? Tedbir nasıl olur biliyor musunuz? Tüm ülkede komple sokağa çıkma yasağı uygularsın, Vatandaşının evde kalacağı süre boyunca ihtiyaca göre temel gıda maddelerini karşılarsın, Durumu kontrol altına aldıktan sonra, Ona göre hareket edersin. Türkiye’de bütün işler lokomotif şekilde seyreder. Yani her bir halka birbiriyle bağlantılıdır. Ahmet dükkanı kapatsın Mehmet dükkanı açsın ile iş yürümez. Ahmet dükkanı açsa da Mehmet alışveriş yapmayınca her ikisi de aç kalır. Allah aşkına aldığınız kararları ya birine sorun ya da danışın. Yani demem o ki, Alınacak tedbir bu değildir. Alınacak tedbir virüsü kontrol altına alabilmek için bütün mekanizmayı yavaşlatmaktır. Boşu boşuna insanlara sünnetçi korkusu vermeyin. Herkes yarın evine nasıl ekmek götüreceğini düşünüyor…
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2020 - Perşembe
Sinan Yıldız

VİRÜS ÖLDÜRÜYOR, YA TEDBİRLER!

Sevgili okurlar…

Biliyorsunuz 20 Kasım 2020 Cuma günü(bugün) itibarı ile koronavirüs tedbirleri kapsamında yeniden ülke olarak tedbirli bir yaşama başlayacağız.

Salgın yükselmeye devam ediyor.

Toplum olarak ne kadar dikkat edersek edelim,

Ama arada çıkan çürükler tüm toplumu riske atıyor.

Bu da neye sebep oluyor biliyor musunuz?

Azalan ölüm sayılarının artmasına,

Kontrol altına alınan vakaların yükselmesine…

Salgın nedeniyle 16 Mart’tan bu yana tedirgin bir hayat yaşıyoruz.

Kısa süreli de olsa sokağa çıkma yasağı gördük.

Sosyal hayatlarımız kısıtlandı.

Ama maske, mesafe ve hijyen kurallarında her gün daha da fazla dikkat uyarısı aldık.

Şimdi yeniden kısıtlamalara mahkum olduk.

Defalarca hem biz hem de yetkililer dile getirdi.

Kendi tedbirimiz kendimiz alalım diye,

Ama olmadı.

Yeniden kısıtlamalı döneme girdik.

Sokağa çıkma kısıtlaması,

Sosyal yaşam kısıtlaması vs.

Ha bu arada okullarda bu kısıtlamalara takıldı tabi.

Malum durumumuz belli.

Kimse evlerde tıkılıp kalmayı istemez.

Ama gelinen nokta bu kısıtlamaları ortaya çıkardı.

Nedeni gayet açık,

Virüs öldürüyor ve önlenmesi güç bir durumda.

Fakat alınan tedbirlerinde virüsten farkı yok.

Evet kısıtlı bir şekilde sokağa çıkılacak.

Buna eyvallah…

Ama kıraathaneler komple kapatıldı.

İnsanlar kıraathaneye gitmeyecek,

Peki ya para kazanamayan binlerce emekçi nasıl evine ekmek götürecek.

Kıraathaneye mal satan toptancı ne yapacak?

Bunu düşünen oldu mu?

Sanmıyorum.

Binlerce cafe, restoran ve lokanta paket servise geçti,

Bu işletmeler işyerinde hizmet veremeyince paket servis yapacağı için fazla gelen işçileri evine gönderecekler,

Peki bunu düşünen oldu mu?

Okullar kapatıldı.

Peki okul etrafında iş yapan esnaf düşünüldü mü?

Öğrencilere kitap, kalem satan kırtasiyeler düşünüldü mü?

Burada çalışan insanlar düşünüldü mü?

Ya bıraktım her şeyi,

6 ay ertelenen kredi verdiniz ya hani,

O insanlar nasıl ödeyecek o kredileri.

Allah aşkına bir düşünün.

Tamam her şey güzel…

Önlem alalım da lakin toplumun tamamını ilgilendiren hususlarda herkesi düşünelim.

Virüs öldürüyor ya hani,

Tedbir öldürmeyecek mi sanıyorsunuz?

Aç kalan baba evladına ekmek götüremeyecek.

Ne olacak o adamın hali…

Allah aşkına aldığınız tedbir sizce mantıklı mı?

Tedbir nasıl olur biliyor musunuz?

Tüm ülkede komple sokağa çıkma yasağı uygularsın,

Vatandaşının evde kalacağı süre boyunca ihtiyaca göre temel gıda maddelerini karşılarsın,

Durumu kontrol altına aldıktan sonra,

Ona göre hareket edersin.

Türkiye’de bütün işler lokomotif şekilde seyreder.

Yani her bir halka birbiriyle bağlantılıdır.

Ahmet dükkanı kapatsın Mehmet dükkanı açsın ile iş yürümez.

Ahmet dükkanı açsa da Mehmet alışveriş yapmayınca her ikisi de aç kalır.

Allah aşkına aldığınız kararları ya birine sorun ya da danışın.

Yani demem o ki,

Alınacak tedbir bu değildir.

Alınacak tedbir virüsü kontrol altına alabilmek için bütün mekanizmayı yavaşlatmaktır.

Boşu boşuna insanlara sünnetçi korkusu vermeyin.

Herkes yarın evine nasıl ekmek götüreceğini düşünüyor…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.