İlkokula gidiyordum, 3 ya da 4. Sınıftı hatırladığım kadarıyla, sene de 1974-75’di herhalde, kayıt tutma derdim yoktu o zamanlar. Bir sabah okula geldik, bizi kapıda sıra halinde topladılar ve bir hoca, artık sabahları süz tozundan yapılmış süt, yumurta ve poğaça(bunun ne olduğunu inanın bilmiyorum; poğaça nedir, nasıl bir şeydir haberimiz yok, evden bir kuru ekmek içine de varsa çökelek koyuyoruz, bir de yanında domates kıyılmış)vereceğiz, onu yiyeceksiniz diyerek emir kipi ile söylediler. Süt tozunu ilk kez gören biri olarak ne yapacağımızı bilemiyorduk tabii ki! O gün hoca kimdi, yanında kim vardı çok puslu olarak geride kaldığı için şu veya bu diyemiyorum. İçeri girdik sonra sıra ile bir bardak ve sıcak su ile karıştırılmış süt tozundan yapılan süt, yumurta ve poğaçayı elimize verdiler ve orada yememizi istediler. Bir de sert bir şekilde bu işi takip eden hoca; “SAKIN BUNLARI YEMEMEZLİK YAPMAYIN, ÇÖPE ATMAYIN, YOKSA DAYAK YERSİNİZ, YENECEK BUNLAR” diyerek bir güzelde gözdağı verdi. Benim sınıf hocam olmadığı için adını hatırlamıyorum. Bu epeyce bir sürdü okulda. Bizde öğrenciler olarak kendi aramızda bir şey öğrenmek için çabaladık ancak bir şey bulamadık. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Bir gün söylendi, ABD denen ülkenin bize yardımıymış bu şeyler. “Ulan ABD ne, ne yardımı” o günlerde çakozlamak kolay değil. Daha aç karnımız zor doyuyor, ne bilelim bu işleri!
Hatta çoğu zaman sağda solda sohbet ettiğimde bu mevzuyu anlatırım, bu yardımın esası nedir hala çözemediğimden dem vururum. Sonra çok sene geçti ve bu işin az buçuk ucunu yakaladım gibime geldi. Bu süt tozu ABD ya da başka bir ülke de depolarda kalan ürün fazlalığı olduğu içinde(bakın süt ve süt ürünleri değil ha süt tozu, niye süt tozu depolanır sorulmamış bile)1945 senesinden sonra yoksul olduğu ifade edilen ülkelerin çocukları sağlıklı olsun diyerek 1980’li senelere kadar parça parça gönderilmiş. Bu iş hangi siyasi görüşte olursa olsun kimse tarafından merak edilerek sorulmamış. Sanki böyle bir şey olmamış ve saklı tutulmuş. Çok az yerde ve yazıda rast geldim buna. Bu aralar izlediğim Utopıa adlı dizide bu sağlık oyunlarının nasıl planlandığı anlatılıyor. Gelecek yazıda devam edeceğim.