Şunun şurasında 30 senenin biraz üzerinde Giresun da ve Bulancak ta gazetelerde çalışıyorum. Çalışıyorum deyince öyle bir mesai kavramına göre değil; bağımsız denilen bir anlayışla muhabirlik yapıyorum.Sabah 8, akşam 5 diye bir mesai kavramına bakmadan onca senedir haber yaparım. Köşe yazısı da yazarım gerektiğinde. Elimizden gelir birkaç kelam etmek. Çok sayıda gazetede bu vesile ile epeyce bir muhabirlik yaparak bu işleri öğrendim ve hala da öğrenmeye devam ediyorum. Sonu yok bu gazeteciliğin her gün, her an yeni bir şey öğrenmek çok garip gelmez bana.Anada babadan gazetecilik öğrenmediğim için kendim çabaladım ve bu zamana geldim. Ben 1984 senesinde kalem ile haşır neşir olmaya başladığımda, Bulancak ta 2-3 kişi olarak Giresun gazetelerine haber yazardık. Gel zaman git zaman 90’lar ve 2000’den sonra gazeteler artmaya başlayınca gazeteci de çoğaldı.Kendimizce bir şeyler karalamaya çalıştığımız bu işte, yeri geldi güzel sözler duydum, yeri geldi çok sıkı eleştiri okları ile karşılaştım. Kimi beğendi, kimi de “ya bu olmamış hemşehrim” diye fetva verdi.‘Aman bugünde çok güzel yazdım, ortalığı toza dumana kattım’ diye konuşulacak çok haberimde doğrusu olmadı. Topu topu 20 yada 30’u zor bulur böyle haberlerim. Yazdığım köşe yazılarının da epeyce bir kısmı da bunun tam tersine çok ses getirdi çok okundu.Öyle gazeteciler için yapılan haber veya makale yarışmalarına katılayım da birkaç ödül alayım diye de bir derdim hiç olmadı.Çok da önemsemem bu işleri muhabir olarak. Gazeteyi okuyanlar bilgi sahibi olup, kendi yorumunu yapıp mutlu oluyorsa o yeter bize.Yoksa bende bilirim; sabah akşam şu şunu demiş, bu bunu demiş kolaycılığını yapmayı. Alırsın eline topuzu başlarsın başkandı, kaymakam dı, valiy di, kulüp başkanıydı, antrenörüy dü, siyasiydi, bir yandan vurmaya, ondan sonra seyret gümbürtüyü!Çok severiz bu tür yazmayı ve haber yapmayı. Kantarın topuzu bizde ya; hiçbir şeyden korkmayız kendimizce.Ha bunları yaptığımızda bir karşılık görmeyiz mi sanırsınız? Valla; ben 2 defa mahkemede boyumun ölçüsünü verdim. Ucuz atlattım bu davaları. Yoksa ‘yandı gülüm keten helva’ misali çok para cezası ödeyecektim.Bunlar nereden mi aklıma geldi!Birisi geçen gün durup dururken bir yerde, ‘Bulancak ta gazeteciler arasında haber ve makale yarışması yapalım’ diye ortaya topu yuvarlamış ve ‘Bulancak kaymakamlığı öncülüğünde bir jüride değerlendirme yapsın’ diye de akıl vermiş.Sonra ne olacak dersiniz böyle bir yarışma yapılırsa; elbette bu kişi kendine göre birinci olacak ki, Bulancak ta artık kimse onu tutmasın!Sen haberini yap da, köşeni yazda okurların seni beğensin. Başka bir şeye gerek yok.Aha!.. Benden sana yüz üzerinden yüz puan… Mutlu oldun mu şimdi? Öyle sosyal medya gazlarına çok gelmeyin, sonra arkanızda kimse kalmaz benden söylemesi!