Evet, acaba bu depremden olsun iyi bir ders aldık mı?
Yoksa halen başımızı sokacak bir dairemiz olsunda ne olursa olsun mu diyeceğiz?
Ey müteahhitler!
Ey mühendisler!
Ey ruhsatları veren yetkililer!
Ey binalardan sorumlular!
Ey yapı denetçiler!
Ey yöneticiler!
Bu depremde olsun yüreğiniz birazcık olsun sızlamadı mı?
Acaba benimde hatam, payım var bunca vatandaşın ölümünden diyebiliyor musunuz?
Depremlere halen tam olarak hazırlanıyor muyuz?
Halen hatalarımızla birlikte hazırlıksız yakalandık diyecek miyiz?
Geçmiş depremleri unuttuk diyelim, bu depremde acaba yeterli dersleri not aldık mı?
Hangimizin evinde hazır bir deprem çantası var?(En basitinden)
Hangimiz binamız yapılırken kontrole gelinmediyse yetkilileri uyardık?
Ya imar affına ne demeli!
Şimdi hemen cevap hazır:
İmar affını ben mi verdim!
Bu kontroller onların görevi gelip bakacaklar diyorsunuz değil mi?
O binada onlar durmayacak sen duracaksın.Onlar yapmasa sen hakkını arayacaksın.
Hangimiz ilgilendik ki?
Şimdi yüreğimiz sızlıyor, her toprak(enkaz)altından çıkarılanları görünce…
İşinin ehli, sorumluluk sahibi, dürüst, çalışkan mühendislerimiz, mimarlarımız, müteahhitlerimiz, görevlilerimiz yok mu? Elbette var. Onlar başımızın tacı.
Unutmayalım, biz depremin hâkim olduğu bir yerdeyiz. O nedenle daima hazırlıklı olmalıyız.
Allah göstermesin bugün oraya yarın buraya olabilir.
Ey gözleri doymayanlar, şimdi gözünüz, cebiniz doldu mu?
Bunca milletin ahı sizi ondurur mu acaba?
Adam ne diyor; “bu depremde param yetmediğinden istediği yüklü kira zam ını veremediğimden, beni evinden çıkartmaya çalışan ev sahibimle dışarıda yanan ateşin karşısında beraber çay içiyoruz. Çünkü evi depremde yıkıldı o da evsiz kaldı”.
İşte küçük bir ders (yorum sizin).
Sağduyulu bir milletiz biz…
Hiçbir yardımı esirgemeyiz…
İşte örneğini bu depremde de gösterdik halende gösteriyoruz.
Ne demiş zamanın veziri (Deryayı Kaptan)
“Biz öyle bir milletiz ki batan gemimizin yerine daha iyisini, hatta direğini şimşirden, yelkenini atlastan yaparız”.
Yeter ki doğruluktan, dürüstlükten, sorumluluktan, liyakat tan ayrılmayalım.
Sağlıkla kalın, depremin değil, binaların öldürdüğü sözünü unutmayalım.
İsmet Bektaş