"Bakamadık öldü"
İşte aynı durum bizim fındığımız içinde geçerli...
Bakıyoruz zannediyoruz ama demekki bakamıyoruz.
Nedir bu fındığın başına gelenler?
Fındığın mevsimi yaklaştıkça herkes findikci olur.(Yazarlar,çizerler, konusurlar).
Yazarlariyla,okurlarıyla,gurbetcisiyle,yerlisiyle herkes findikci olur.
Kimisi yılda bir defa gelir bahçesine Allah ne verdiyse toplar gider.Kimisi bilinçli, bilinçsiz kulaktan duyma sözlerle girer bahçeye:
Altına basar siran ilacını,dallara basar
Allah ne verdiyse ilaci. Ölçüsünde mi, kıvamında mı bilmeye gerek yok.
Hemen cevap hazir:
Sırgan ilacımı kaldı?
Tabiki o ilaç kalktı, kalktı ama fındığın toprağını hallettikten sonra neye yarar ki?
Verim bol olsun diye teknolojinin nimetlerini bilgisizce bahçelerimiz de kullandık.
İlk zamanlar istediğimizide aldık. Aldık fakat sonunu düşünmedik.Bu nedenle işte olacağı bu...
Yıllardır olmayan birşey.Beyaz küf musallat oldu fındığa,bu birkaç yıllık bir mesele.
Bu zamana kadar olmayan bu küf hastalığı nerden çıktı, neden çıktı, ilacı nedir henüz kesin bilen yok.
Karadeniz linin yıllardır geçim kaynağı fındığın sonu ne olacak belli değil...
Zaten değerini bir türlü bulamayan bu mahsul,mustahsillerin kendi kurduğu Fisko Birlik bile amacıdan saparak marketleşmeye başladığı gibi...
Bu kooperatifin asıl görevi üreticinin fındığını değerlendirmek değil mi?
Üreticisini aydınlatmak,üreticisinin hatalarını en aza indirmek değil mi?
Fındık üreticilerine bir soru sor,bin ah işit.
Kimisi fındığın az olduğunu,kimisi daldaki fındığın çoğunun zamanı gelmeden döküldüğünü,kimiside mahsulün zaten para etmediğini söylemekte.
Ben bu yazıyı kaleme alıncaya kadar henüz fındığa bur fiyat belirtilmemişti.
İnşallah iyi bir fiyatla üretici emeğinin karşılığını alır.
Not: Dünya fındığının yüzde yetmiş, seksenini karşılayan karadeniz fındığının fiyatı da her halde kendi değerine yakışır olur.
Sağlıcakla kalın,fındık yiyerek güç kazanın.