Bugün hepimizin merak ettiği bir konuyu yazmaya çalışacağım. Sağlık, sağlık yine sağlık… Birçok hastalığın tedavisi olduğu halde bazı hastalıkların tedavileri kesin olarak neden olmuyor? Misal mi ? Örnek mi? Gerçek mi? Hepsine verilecek cevaplar çok. Hemen hemen halkın yüzde ellisinden fazlası ömür boyu tansiyon hapı kullanıyor. Bir o kadarı şeker ilacını… Bir o kadar guatrı haplarını… Birçokları kanser ilaçlarıyla yaşamaya çalışıyor. Bunun örnekleri sayma ile bitmez. Zamanında sıtma vardı, verem vardı, zatüre vardı, çiçek kızamık gibi birçok hastalık vardı. Bunların hemen hemen hepsinin çareleri bulunup ilaçları kesildi. Hatta on sekizinci yüz yılda veba salgını kasıp kavurken milyonlarca insanın yok olmasına sebep olan bu hastalığın kökünü kurutup ilaçları kesilirken… Bu gün bu ilaçları insanlar neden hala kullanmaya devam ediyorlar. Neden hala ısrarla klostrol hapını devamlı kullanın diye ısrar ediyorlar. Çünkü bu hastalıkların yok olması için değil devam edip ilaçların kullanılıp geçici tedavilerle firmaları kazançları daha ön planda tutulmakta… Bununla ilgili bir yetkilinin sözlerini burada sizinle paylaşmaktan geçemeyeceğim. “İlaç firmaları için tedavi edilmiş her hasta, kaybedilmiş bir müşteri demektir. Çoğu ilaç firmalarının felsefesi” ÖLDÜRMEYİN AMA TAMAMEN İYİLEŞTİRMEYİN”. Kanser, şeker, tansiyon, kalp… Bu hastalıklar şirket için altın yumurtlayan tavuklardır. İlaç şirketleri kansere tedavi falan aramıyor, insanları kanserli bir şekilde daha uzun süre yaşatıp, sömürmeyi hedefliyor. Dünyanın bunu bilmeye hakkı var. Diyor… Bunu dünyanın en büyük ilaç firmalarında görev yapan ROLAND DİGGELMAN söylüyor. İşte insan sağlığının ticarete döküldüğü bir dünya da yaşıyoruz. Hastalarımıza Allah şifalar versin. Sağlığımıza iyi bakıp kendimiz, kendimizin doktoru olalım. Sağlıklı kalın, zararlı maddelerden sakının…