Arka arkaya gelen deprem ve sel felaketleri hepimizin morallerini bozdu.Yüzümüz gülmüyor.Hepimiz mutsuzuz. Önce pandemi,sonra deprem,sonra da sel. Bu zor şartlarda yaşamımızı idame ederken  en azından normale dönmek adına spora, futbola ve sosyal etkinliklerle iç  içe olabilmek. Maalesef beceremedik.Elimize ayağımıza bulaştırdık. Türkiyemizi temsil eden Fenerbahçe- Sevilla ve Sivasspor- Fiorentina maçlarında yaşanan çirkinlikler bize büyük bir olumsuzluk getirecek. Sivas’daki saldırıya bir anlam veremiyorum.Dünya’ya rezil olduk desem yeridir. Maç bitmiş takımın elenmiş, evinin yolunu tutacağına sahaya atlayıp rakip takım oyuncusunun burnunu kırmak ne demek? Bu nasıl bir vahşet?İzahı var mı? Sivasspor büyük bir ihtimalle  Avrupa kupalarından men edilecek. O akılsız şahıs ise Sivas sokaklarında kahraman gibi  dolaşacak.Yazıklar olsun sizin futbol sevginize. Ya Sevilya maçına ne demeli? Böyle kritik bir sınavda takımına destek olmak yerine köstek oluyorsun.Takımının hevesini kırıyorsun.Kendi takımına zarar veriyorsun haberin yok. Rakip kaleciyi hedef alarak sahaya atılan yabancı maddelerin izahı var mı? O kendini bilmezler Fenerbahçe’ye nasıl bir zarar verdiklerinin farkında mı? Hadi turlar gitti. Lakin daha fazlasına hazır olalım! Geçmiş yıllarda Trabzonspor ve Fenerbahçe camiaları arasında sonsuza kadar süreceği düşünülen bir düşmanlık başlamıştı. Tam bir soğuk savaş dönemiydi. Deprem felaketinden sonra futbol kulüplerimizin gösterdiği dayanışmayı anımsıyoruz. Trabzon’da UEFA konferans ligindeki Basel maçında tribünlerde renk değil, tek yürek vardı. Geçtiğimiz Perşembe gecesi Fenerbahçe- Sevilla rövanş mücadelesinde kaldığı yerden devam etti içimizi ısıtan görüntüler. Trabzonsporlu bir grup taraftar tribündeki yerlerini alıp Fenerbahçe’ye destek verdi. Normal koşullarda o forma ile girilir mi Şükrü Saraçoğlu stadına? Hayal bile edilemezdi. Bordo-mavili kulüp de sosyal hesabından bu fotoğrafı paylaşarak “biz beraberiz” mesajı verdi. Bunca acı ve sıkıntı arasında söyleyeceğim tek cümle var; “dünyayı güzellik kurtaracak, insanı sevmekle başlayacak her şey.”Evet, bu kadar kolay.