‘Müzik ruhun gıdasıdır’ diyorlar. Olabilir aslında. Şimdi sizlere şöyle bir soru soracağım; insanın kulağına iyi gelen müzik mi ruhun gıdasıdır yoksa belirli bir müzik türü mü?
En baştan söylemek isterim ki yazımda insanların müzik zevklerine ve müzik türlerine herhangi ters bir lafım yok fakat sizlerden biraz düşünmenizi isteyeceğim. Mesela şöyle bir örnek verelim. ‘Müzik ruhun gıdasıdır’ denirken hiç aklına heavy metal müziği gelen var mı? Birkaç gündür aklımı kurcalıyor bu soru. İnsanın ruhuna gıda diyerek bizlere neler dinletiyorlar?
Ben mesela güzel bir kuş cıvıldamasında huzuru buluyorum. Aynı şekilde belirli müzikler de beni huzurla dolduruyor. Ben buradan şöyle bir anlam çıkarıyorum; insanın ruhuna gıda diye kabul ettiği şey bence müzikten ziyade zarif herhangi bir ses. Bu su sesi olabilir, rüzgar sesi olabilir, kalabalığın sesi olabilir veya aklınıza ne gelirse.
Müzik için aynı şeyi söyleyemiyorum. Çünkü bir şarkı benim içimi huzurla kaplarken, bir şarkı hırsla kaplıyor. Birinden haz alırken diğerini sadece dinliyorum. Hiçbir duyguya kapılmadan dinliyorum. Sevdiğimiz bir müziği sürekli dinliyor olmamızın sebebi, ruhumuza gıda olarak almamızdır.
Bir örnek daha vereyim. Beethoven’den yavaş bir parçayı dinlediğinizi hissedin. Birde Eminem’den rap dinlediğinizi hissedin. Hangisi sizin için daha huzur verici?
Şimdi huzurla dolmak falan diyoruz ama şu noktayı da atlamamak lazım. İnsan normal gıdayı her zaman zevk için yemez. En basit örnek; sporcu ve enerji içeceklerini, et ve süt ürünlerini hatta belki dopingi vb. düşünün. Bunlardan kimisi hareketlilik kazanmak için, kimisi sağlığı ve direnci güçlendirmek için kimisi ise adrenalin kazanmak için.
Aynı soruyu tekrar soralım. Beethoven’den yavaş bir parçayı dinlediğinizi hissedin. Birde Eminem’den rap dinlediğinizi hissedin. Hangisi sizin için daha hareketlendirici?
Burada da görüyoruz ki, aslında ‘müzik ruhun gıdasıdır’ sözü üstü kapalı olan fakat içerisinde bir sürü farklı seçenek ve anlam barındıran bir cümle.
Günlerdir kafamı karıştıran bu soruyu sizlerle paylaşmak istedim. Bu bir çeşit paradoks gibi geliyor bana. Düşünüyorum acaba ruhun gıdası müzik mi? Yoksa o an ki duygumuzla bağlantılı duyduğumuz ses mi?
İnsanlara sözleri anlaşılır olmayan müzikleri, normal konuşma hızından daha hızlı müzikleri de ‘müzik ruhun gıdasıdır’ diyerek dayatanlar var. İnsanın o an sözleri anlamaya çalışması onun aklındakileri unutması demek. Müziğe kapılıp gidersiniz ya, hani işlerinizi unutursunuz. İşte sebebi bu, belki de bu bahsettiğim, kapılıp gittiğimiz müzikler ruhun gıdası değildir. Peki, o zaman hangi müziklerdir ruhun gıdası?