Sevgili okurlar…
Biz ne zaman düzeliriz biliyor musunuz?
İyiyle kötüyü,
Doğruyla yanlışı,
Gerçekle yalanı,
Ayırt edebilirsek,
Eğer bunu başarabilirsek,
Bir kademe atlar ve düzelme yoluna gireriz.
Bakınız değerli okurlar.
Hepimiz bir amaç uğruna yaşıyoruz.
Kimimiz güzel bir işim olsun,
Kimimiz güzel bir evim olsun,
Kimimiz güzel bir eşim olsun,
Kimimiz güzel bir arabam olsun der dururuz.
Ve bunun gibi birçok istek sıralayabiliriz aslında.
Kişiden kişiye göre farklılık gösterir bu istekler.
Ama en önemlisi ne biliyor musunuz?
İyi, doğru ve gerçeğin peşinde olmak.
Kötü ile yoğrulursan
Yanlışa bürünür,
Yalanla harmanlanırsın.
Yani demem o ki,
İyi olmayan,
Doğru bilinmeyen,
Ve gerçekle alakası olmayan bir yaşam bize hep sıkıntı yaşatır.
Bu da düzelmemize engel olur.
Düzelmekten kastım ne biliyor musunuz?
Bu ülkede yaşayan en küçük bireyinden en büyük bireyine kadar herkesin toplum karşısında doğru şekilde hareket etmesidir.
Ayrımcılık yapmadan söylüyorum…
Herkes kendisine çeki düzen vermeli.
Mesela sokaktaki çocuk,
Dersi ailesinden alacak…
Mesela evdeki anne baba,
Vicdan ve ahlak sorgulaması yaparak hayatını idame edecek…
Mesela okulda ki öğretmen,
Kitaplardan öğrendiğini hayata neşredecek…
Mesela camide ki imam,
Kutsal kitaptan öğrenip cemaate anlatacak…
Mesela siyasetçi,
Siyaset yaparken karşısındakini ailesinden biri gibi görecek…
Mesela esnaf,
Bir malı satarken yani ticaret yaparken kendisini müşteri yerine koyabilecek.
Ve bunlar gibi bir sürü örnek sıralayabilirim size.
Ne için biliyor musunuz?
Sadece ve sadece düzelebilmek için…
Umarım toplumuzda herkes bir an önce kendisine çeki düzen verir…
Yoksa sonumuz pek hayra alamet değil…
Kalın sağlıcakla…