Sevgili okurlar.
Hepimizin hayatında unutamadığı isimler,
Unutamadığı anlar,
Ve asla aklından çıkmayan yaşanmışlıklar mevcuttur.
Bunların en güzeli ise eğitim hayatımızda yaşadığımız güzel günlerdir.
Malumunuz dün 24 Kasım öğretmenler günüydü.
Doğduğumuz günden okula başlayana kadar,
Ailemizden aldığımız terbiyeyi,
Pekiştirerek,
Daha iyi bir insan olmamızı gerçekleştiren,
Bilgi ve birikimlerini öğrencilerine aktaran,
Eğitim hayatı ile birlikte düzene sokan isimler öğretmenlerimizdir.
Öğretmenler bir toplumun önderi, ışık tutanı ve yol gösterenidir.
Tükenmeyen, bitmeyen enerjisiyle öğrencilerini sarmalayandır.
Atatürk’ün ‘Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır’ diyerek geleceği şekillendirme misyonunu verdiği Öğretmenlerimize sahip çıkmak, arkalarında durmak hepimizin toplumsal sorumluluğudur.
Bu vesileyle her fırsatta öğretmenlerimizin yaptığı görevin kutsallığı ve maneviyatını hatırlamak ve hatırlatmak hepimizin görevidir.
24 Kasım Öğretmenler Günü,
Hayatı boyunca okul sıralarında kendi kanından ve kendi canından olmayan çocukları eğitmek,
Onlara doğruyu yanlışı,
Ve hayatı bütün iniş çıkışlarıyla anlatan öğretmenlerin en anlamlı günüdür.
Bir öğretmen eğitim hayatı boyunca yüzlerce öğrenciyle haşır neşir olur.
Bu yüzlerce öğrencinin içinden de gerek iş hayatı,
Gerek aile hayatı,
Gerekse toplumsal hayatta birçok başarıya imza atan isimler çıkar.
Bir öğretmenin en büyük gururu da budur.
Bazen bir hastanede doktor, bazen trafikte bir polis bazen de bir okulda meslektaşı olarak çıkıverir karşısına,
Evlatları gibi benimsediği öğrencileri.
Ülkemizde eğitim hayatına katkı sağlayan bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyorum.
Bu vesileyle anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimimde bana katkıda bulanan bütün öğretmenlerimin ellerinden öpüyor,
Hepinizin önünde onlara olan saygımı tazeliyorum.