Geçen de tıraş olmak için Fahri ustanın berberine uğramıştım. Tıraş olmaya başladığımda dükkanda açık olan tv’nin bir haber kanalında verilen haberin müziği beni kendine çekti ve dinlemeye başladım. Haber de öldürülen Narin’in haberi veriliyor ve bir müzik arka fonda çalıyordu. Yabancı olmadığım ve senelerdir dinlediğim bir şarkının sözleri ekrandan yayılıyordu. Ha bu müzik insanı epeyce bir hüzün içine sokuyordu. İsmi lazım değil, bu ülke de ölene kadar çok sıkıntı çekmiş ve yasaklar ile boğuşarak müzik yapmış bir kişinin söylediği bir şarkı idi. Bir zamanların protest denilen, özgün müzik denilen ve ülke de her siyasi görüşten insanın dinlediği bir müzik adamının bu şarkısı, bu haber ile hem de hükümeti destekleyen bu tv’nin haberinde çalıyordu. Haber ile uyumlu bir şekilde çaldı ve haber sona erdi. Aklıma şimdiki bu dönem müzikleri geldi ve kendi kendime dedim ki, “bunlarda müzik ise daha öncekilerin yaptığı, büyük kesimlerin dinlediği, konserleri, kasetleri peynir ekmek gibi satan ve insanları etkileyen şarkılar, türküler neydi acaba?
Sözleri, açıklamaları büyük ses getiren, kitleleri etkileyen, devlet veya iktidarlar tarafından sürekli baskı altında tutulmaya çalışılan, (bu arada bu sanatçıları seversiniz sevmezsiniz mevzunun dışında) onca kişinin müziği ülkenin insanı tarafından kabul görür ve dinlenirdi. Gerçi şimdiki dönem itibarıyla artık bu tarz müzik sanki geriye atılmış ve unutturulmak içinde yeni müzik olduğu ileri sürülen onca tarz şey ortaya dökülmüş. Bunlardan birini bile dinlemeye zaman ayırmam. İşte tv’lerde veya gazetelerde bunlardan haber okuduğumda, sadece bir kez nedir, diye bakarım ne sözleri, ne de müziklerini cazip bulurum. Hem de protest ve özgün olduğu ifade edilen bir kaçını da dinlememe rağmen hiçbir albenisi olmayan şeyler olduğu kanaatim hiçbir şekilde değişmez. Bir de bu tarzın insan his ve başından geçen şeyler ile ilgili olduğunu söyleyenlerin neyi anlattığını da bir türlü çözemiyorum. Yahu hayatta doğru dürüst bir sıkıntı görmemiş kişilerin hangi hisse sahip olduğunu doğrusu bilmiyorum. Daha açıkçası başından zamanındaki gibi çok şey geçenlerin yanında bunların söyledikleri bohemlerin hikayesidir. Aslında bu zaman da tam da bu protest ve özgün müziğe çok ihtiyaç olduğunu görenlerin ses vermesi zamanıdır. Hem de çok iyi olur derim.