Çocuktuk o zamanlar, ilkokula ya gidiyordum ya da öncesi olabilir. Bir hastalık peydah olmuş, ülkemizde iyice kendine yer edinmiş. Adı falan söylenmezdi, “tu kaka” olarak saklanır, bizim duymamız pek istenmezdi gibime geliyordu. Anam babam ve diğer büyüklerimiz bir fısıltı içinde konuşur, biz onlara bakınca ve kulak kesilince hemen susar beklerlerdi. Meraklı bir şekilde bakınca da, “bir şey yok, siz duymayın, anlamazsınız” derlerdi. Hastalık olarak ancak üşütmeyi falan bilir öyle çok hastalık adını evde bile kimse telaffuz etmezdi. Karnın ağrın, burnun akar falan gibi basit hastalık bilirdik. Sene 1960 ve 70’lerdi. Hele okullar hastalık var diye kapanmaz, cümbür cemaat okulda okunur ve çoğu çocuk kendiliğinden iyi olur ve hayatın hiçbir şeyi kolay kolay aksamazdı. Sonra veremi duyduk, “ula bu da ne ola ki” diye merak edince, ince hastalık olarak konuşulan bir şeymiş. Bunu zamanla öğrendik. Hatta ben daha ilkokul birinci sınıfta iken zatürre olmuşum ve günlerce yataktan kalkamadığım içinde devamsızlıktan sınıfta kalmıştım. Çok hatırlamıyorum doğrusu, daha sonra seneler geçince bu hastalıktan yattığımı öğrendim.
Bu evlerde ve ev dışında fısıltı ile konuşulup durulan hastalık daha sonra arzı endam etti. Yavaş yavaş ısıtılarak hayatımızın içine basın yayın yolu ile yerleştirildi. Adı korku ile anıldı yine de senelerce. Lisede okurken, bu hastalığın adını iyice duyar oldum. Bir nevi kan hastalığı olduğu önce beyinlere aktarıldı ve son olarak ta adı dillere yerleşti. Kan-sermiş adı. Kanda bir bozukluk ile ortaya çıktığı ve tedavisinin çok zor olduğu söylendi durdu. Neydi, nasıl olmuştu bu hastalık bütün insanlığı sarmış ve hayatlara son vermişti. Fısıltılar sonra silindi gitti hayatımızdan ve bu kan-ser ortalığa saçıldı. Pıtrak gibi oldu her yer, meğer isem çok sayıda türü varmış bu meretin. Geçende bir video da bu hastalığın son beş sene de şu kadar artığı ifade edilince yazalım bunu dedim. Niye artmış, ne olmuşta bu hastalık zirveye doğru çıkar olmuş. Sorgulamak lazım değil mi? Artış yüzde 800 olmuş. Sanki bomba ile insanlığın üzerine doğru atılmış ve her yerde bu hastalık peydah olmuş. Aslında modern dünya veya hayat denilen yapının insanlığa bir hediyesi bu. Çünkü, Rockefeller ailesi öyle istemiş derler bazıları. Sormalı ve cevap almalıyız.