Bu ülkede fırıldak bitmez. Çok severiz bu tür işler yapmayı. Son senelerde bu işler artmaya başladı ve epeyce bir ortalığı harman yerine benzetti. Önce salgın numarası ile insanların temel ihtiyaçlarını alınamayacak kadar pahalandırdılar. O zamanlar, işte tedarik zinciri koptu, gıda kıtlığı baş gösterdi, üretim durdu gibi masalsı laflar ile insanlar yeme alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kaldı. Paket servis, paketli gıdalar, protein içermeyen abuk sabuk yiyecekler satılmaya ve bunları özellikle evlerine hapsolan insanlara bir çözüm gibi sunmaya çalışıldı. Çokta yol kat ettiler. Bu paket servis firmaları 3 sene içinde inanılmaz bir satış yaparak paralarını uzaya çıkartı. İnsanların et, balık başta olmak sağlık için lazım olan bütün yiyecek ve içecekleri fahiş fiyat numarası ile yenecek durumdan çıktı. Zaten öyle sıcak yemek, yemek yapmak gibi zaman alıcı şeyler salgın dönemi numarasında paket servislerin ve gıdaların tüketilmesini sağlayacak şekilde plana dahil edilmişti. Sonra salgın bitti dendi. İnsanlar yavaşta olsa, yemek yeme haline geri dönerken, tekrar bir şey sahaya sürüldü. Son günlerde tv’lerde, gazetelerde ve sosyal ağlarda et, balık, süt yumurta gibi ürünlerin çok pahalı olması sebebiyle, alışverişlerde paketli gıdaların daha ucuz olduğundan çok satıldığı ve ailelerin artık bu paketli gıda ile beslendiği haberleri gözlere sokuluyor. Bana göre tamamı yalan, hikaye ve bir planın parçası. İşte bu mevzu da birde rakamlar vermişler ve yüzde 80’den fazlası bu paketli gıdalardan aldığını falan söylemiş. Gözlere sokulmak istenen aslında bir oyun var. Bu paketli gıdalar başta kilo aldırmakta ve insanların bağışıklık sistemini bozmakta. Bunu biliyoruz. Sağlıklı yeme içmeyi unutun, zaten bunlar pahalı, hatta daha pahalı olacağından bunları almayın ve hazır paketli bu gıdalardan alın ki; küresel yapının kasaları daha da dolsun. İşte çıtır çerez, bisküvi, abur cubur tabir edilen şekerli gıdalar çok satılsın ve insanların sağlığı bozulsun ki; eti balığı sütü unutsunlar. Sonra tedavi ederek gelsin paralar, diyerek ince ince planla işlerini yürütsünler. Adamlar alçak değil, bunun dibinin dibindeler. Sürekli bir plan içinde insanların hayatlarını kontrol etmekten başka bir şey bilmiyorlar. Cehenneme kadar yolları var.