Alıştık aslında.
Alışırsınız demişti ya rahmetli Turgut Özal
Eski başbakanımız/Cumhurbaşkanımız
Alışırsınız, alışırsınız.
Önce, biraz şaşırmıştık olup bitenlere
Çok da eleştirmiştik. Çok kızmıştık.
Çok haklıymış
Alışıyormuş insan.
Hani,
80 li yılların, daha başından itibaren
Durumlar belli olmaya başlamıştı.
Açlar/Toklar
Bir yanda, mutlu mesut, ülkenin kaynaklarını tüketen bir azınlık grup.
Diğer tarafta yoksullar ordusu.
Hiçbir güvencesi olmayan işsiz insanlar.
Yok pahasına çalışanlar.
Sahipsiz, sessiz yığınlar..
Başını kaldırdığında coplanarak, tekme atılarak susturulan zavallılar..
Alışırsınız, alışırsınız demişti ya devlet büyüğümüz,
Baksanıza nasıl da alıştık.
Nelere mi alıştık
Her şeye, havaya, cıvaya yani.
En önemlisi de açlığa, yoksulluğa alıştık.
Çöplerden,
Çürümüş, zamanı geçmiş sebze meyve topluyoruz.
Tencerelerimizin içi boş, kaynamıyor.
Çocuklarımızı doyuramıyoruz .
Olsun, alıştık nasıl olsa !
Nelere mi alıştık
Susmaya alıştık.
Onlar büyüklerimiz değil mi
Ne derlerse doğru derler. Çekilip bir kenara susuyoruz. İyi de ediyoruz. Onlardan iyi mi bileceğiz.
Koca koca hükümet adamları.
Onları dinleyeceğiz.
Öyle, susup bakacağız.
Siz boşverin öyle söylentileri,
Memlekette açlık varmış
Yoksulluk varmış
İşsizlik varmış
İnsanlar intihar ediyormuş, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, talan, falan filan ..
İnanmayın.
Hükümet adamlarına bakın.
Onların dediği doğrudur.
Yoksa siz hala alışmadınız mı
Daha bunlar ne ki
Alışırsınız, alışırsınız !
Sağlıklı günlerimiz olsun..