80’li yılların başlarıydı.
Telsiz denen alet hayatımıza yeni girmişti.
Emniyet mensuplarında
Jandarma da
Yerel yönetim elemanlarının, belediye personellerinin elinde,
Zamanla, özel sektör de şirketlerde filan, hızla çoğaldı.
—Anlaşıldı merkez, tamam..!
Cızırtılı, parazitli konuşmalar arasında,
Bir ses daha baskın olarak duyulurdu.
İlgili birim amirlerinin, müdürlerin, emirleri, talimatları arazide ve ya,
Başka alanlarda görevde olan elemanların telsizine böyle ulaştırıldı.
Çoğunlukla duyduğumuz ses /cümle buydu…
Toplum içinde dolaşan görevlilere,
İlgili birimlerden,
Yönetildikleri kurumlardan talimatlar gelir.
Karşılık olarak da, çoğunlukla bu yanıt verilirdi.
—Anlaşıldı merkez, tamam..!
Ne işe yaramıştı telsiz denen alet.
Aslında olan neydi.
Çok basit.
Söz hakkınız olmadan,
Fikriniz sorulmadan size rağmen,
Alınan kararlar, size ulaştırılıyordu.
Hiçbir şekilde size sorulmadan telsizle size bildirilen bu talimatlar
Bir anlamda emirdi.
Sizin göreviniz bu emirleri uygulamak, yerine getirmekti.
Yorum yok..!
Elde telsiz ile dolaşmak da bayağı sükse yapardı.
Alet herkesin elinde olamazdı.
Öyle ya,
Görüntü güzeldi.
Elinde telsiz taşıyorsan, önemli bir kişisin demekti..!
Şu cümleyi her önüne gelen söyleyebilir miydi;
—Anlaşıldı merkez, tamam!..
Sevgili okurlar,
Ne telsizi,
Ne talimatı,
Bu da nerden çıktı yahu, filan diye düşünebilirsiniz.
Haksızda sayılmazsınız.
Son günlerde baş döndürücü şeyler oluyor memlekette.
İnsanın aklına geliyor tabi.
Halkın temsil edildiği yer,
Halkın seçip gönderdiği milletvekilleri ve
Ülke için hayati önem taşıyan,
Kararların tartışılacağı
Bu memleketin meclisi yok mu kardeşim.
Koca ülke, iki kişinin telsizlere gönderdiği emir ve talimatlar ile mi yönetilecek…
Öyle mi yani.
—Anlaşıldı merkez, tamam !..