Halkı idare edenler, insanların yedikleri ve içtikleri ile niye uğraşır ki?
Şunları ye, bunları içme filan...
Doğru mu bunlar
Bence yanlış.
Yasak,
Şu kelimeyi bir türlü kafamızdan silemedik
Görülmüştür ki, yasaklar
İnsanları yasak olan şeyleri yapmaya devamlı teşvik etmiştir.
Sözüm, son günlerde yapılan, yapılmak istenilen uygulamalarla ilgili.
Alkollü içeceklerin satış yasağı,
Marketlerde, bakkallar da neler satılacak
Hangi mallar satılmayacak gibi anlamsız işlerle uğraşmak
Yani bunları hükümet mi belirleyecek
Nerde kaldı serbest ticaret
Serbest piyasa ekonomisi..!
Ülkenin geldiği noktaya bakın.
Bu tür boş işler geçmişte de denenmiş
Şu işe bakın
Yıl 1920, Nisan ayının 28’i
Meclis daha yeni açılmış, beş gün olmuş
Cumhuriyet bile henüz ilan edilmemiş.
Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey,
Meclis başkanlığına alkolün yasaklanması ile ilgili bir önerge vermiş.
Önerge uzun tartışmalardan sonra
Eylül 1921 yılında kabul edilmiş.
Memleket ateş çemberinin içinde
Meclisin tartıştığı konuya bak!
Yasaklar !
Anadolu halkı polis jandarma korkusu ile yasağa biraz uymuş.
Ama büyük şehirlere bunu anlatmak biraz zor olmuş.
Başta İstanbul, Ankara tabi ki
Yasağı delmişler
Haliyle
Merdiven altı üretim başlamış.
Herkes kendi alkolünü üretmeye başlamış
Millet vekilleri de dahil!
Çoğu da Ankara Keskin’den getirtiyorlarmış.
Üretim de ora meşhur olmuş.
Kıyma makinesinde üzümler kıyılmış,
CAMEL marka gazyağı tenekeleri imbik haline getirilmiş,
Sonuçta herkes alkol üretmeye başlamış.
Kolluk kuvvetleri bir ara işi sıkı tutmaya başlamış,
Halkın elinde ne kadar alkol üretim aparatı varsa toplamış.
Ama polislerden bazıları da bunların iyi olanlarını seçip evlerine götürmüş, kendileri de kaçak üretime girmiş diyorlar
Bunlardan biri de dönemin
Ankara emniyet müdürü Dilaver bey!
Kaçak Üretim yapıp, sattığı söyleniyor.
Çok da para kazanmış bu işten deniyor
Bu nedenle de
Ürettiği rakının adı da emniyet müdürü kardeşimizin adını almış, rakının adı olmuş,
Dilaver Suyu.
Meclis ve hükümet bakmış ki bu iş yasakla olmuyor ,
Tam iki yıl sonra 1923 Eylülün de bu yasağı kaldırmış.
Yani demem o ki
Şu yasakçı kafaları bırakın
İnsanların. giyimine,kuşamına
Yediklerine içtiklerine karışmakta ne demek.
Ayrıca
Vergi gelirlerinizin büyük bölümü içki satışından geliyor.
Böyle yasakçı kafa ile devam ederseniz
Hazineye para nerden gelecek.
Bırakın içen içsin,sizde verginizi alın
Yoksa imamların maaşını ödeyemezsiniz
Bizden söylemesi valla..
Herkesin bayramını kutluyor,
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum..