Bizim siyasilerin ağzından,
Çok sık duyarız bu sözleri değil mi
Avrupa ile ilgili siyasal ilişkilerimiz de, sorunlar ortaya çıkınca,
İlk duyduğumuz sözlerden biridir bu.
Bazen tümüne birden bağırır,
Bazen de, bazı ülkelerin adını söyleyerek sesimizi duyurmaya çalışırız.
“Eyy Fransa,
Eeeyy Almanya !
Siz kendi işinize bakın, kendi işinize,
Bizim içişlerimize karışmayın.
Biz kendi işimizi , kendimiz hallederiz..!.”
Öyle mi acaba.
Yani, Avrupa ülkeleri durduk yerde bizim içişlerimize mi karışıyorlar.
Bence değil.
Ya nedir.?
Diyorlar ki, imza attığınız uluslararası sözleşmeler var,
Onların gereğini yerine getirin.
Hani, Avrupa da birçok sözleşmenin altına imza attınız ya.
Onlar.
Hukuk alanında,
Siyasal anlamda,
Ekonomik anlamda,
İklimsel, çevresel anlamda.
İşte o imzalarınıza sahip çıkın diyorlar.
Hepisi bu.!
Yoksa, içişlerimize filan karıştıkları yok..
Sonuç da,
Israr bizden gelmedi mi.
Bütün Avrupa başkentlerini gece gündüz gezerek,
İllede sizinle olacağız, sizin gibi olacağız diye.
Olun diyor onlarda şimdi.
İmzalarınıza sahip çıkın, gereğini yapın diyorlar.
Peki biz ne yaptık.
Yolsuzluk da dünya da ilk onun içine girmişiz.
Uluslararası
Uyuşturucu trafiğinin içindeyiz.
İnsan kaçakçılığı ile anılıyoruz.
İhaleler yandaşlara veriliyor diyorlar.
Banka kredileri geri dönmüyor.
Vergi vermemek için zenginlerimizin paralarını yurtdışına kaçırdığı söyleniyor.
Ekonomimiz bozuk,
Vatandaşlarımız onların kapısında çalışıyor.
Paramız, dünyada en değersiz paralar arasına girmiş.
İnsanlarımız yokluk ve açlık sınırında yaşıyorlar.
Hukuk işlemiyor, adalet anlayışı kişiye göre değişiyor.
İnsanlarımız düşüncelerini ifade edemiyorlar ..
Daha neler, neler..
Haliyle, Avrupa da
İmza attığınız sözleşmeler varya,
İşte o sözleşmeler gereği bunların ülkemiz de olmaması gerekiyormuş !.
Yoksa, bizimle birlikte olamazsınız diyorlar.
Söyledikleri bu,
İşimize filan karıştıkları yok.
İyi haftalar diliyorum.