Bu günlerde,
Öyle ortalık yerde, lafa girip,
‘Eski bayramlar’ diye başlayıp kimse masal anlatmaya filan kalkmasın.
Öyle,
Sana uzatılan kameraya da konuşmak için,
Bir şeyler söylemeye çalışıp,
Mırın kırın etmeye kalkma…
Ortalık karışık muhterem.
Akıllı ol işte.
Geçti o yıllar.
Onlar eskidendi.
Bu günü anlat sen.
Anlatabiliyor musun?
Söyleyecek sözün var mı?
Durum ortada.
Otur oturduğun yerde.
Olduğun yere çakılıp kaldın işte.
Kurban mı, geç onu.
Etin kilosu bin lira olmuş.
Unut yani kurban işini!
Eve, kahve, çay, şeker, çikolata, tatlı,
Börek çörek alma filan gibi hayaller kurma.
Yanlışlıkla markete falan girersin
Yanarsın.
Dikkatli ol yani.
Neyse,
Gözün aydın olsun.
Torunlara harçlık vermekten kurtuldun.
Bu fiyatlara bilet alıp, kimse bir yerlere gelip, gidemez.
Gurbetten gelecekler falan diye de kimseyi bekleme…
Telefonla idare et.
Hattın faturalı mı, çok tutmaz,
Konuşabilirsin.
Bayram, haliyle, konuşmalarda indirim falan da olabilir!
Sen yine de az konuşmaya bak!
Ne olur ne olmaz.
Faturan şişmesin.
Haliyle,
Eskiden! Pardon yani.
Gördün mü bak.
Az kalsın, eskiden diye söze başlayıp,
Ben de bir şeyler anlatacaktım.
Birden aklıma geldi de, sustum!
Sen de sus, aklına gelse bile, hatırlasan da,
Anlatma, boş ver eskileri…
Vay be,
Ne günlerdi.
Neler neler geliyor insanın aklına.
Şimdi hatırla o günleri, ağla dur öyle mi..!
Şu işe bak,
Ağlayarak bayrama girmek te varmış..!
İyi bayramlar.