İyimiyiz.
Yıl 2022.
Aylardan Mart, Mart ayının sekizi.
Günlerden Salı.
Yeni bir haftaya başladık…
İşler, güçler, hayat, yaşamaya devam…
Eskiden geceleri sevmezdik,
Şimdi gündüzleri sevmiyoruz.
Çünkü,
Gün ışır ışımaz dert başlıyor.
Gün başlıyor,
Erkenden ayaktayız
Kahvaltı yapılacak,
Yapa biliyor muyuz?
Ne var yiyecek çayın yanında...
Çay var mı ki?
Çocuklar okula gidecek.
Harçlık,
Dolmuş parası,
Yanlarına, çantalarına bir lokma, biraz yiyecek…
Anne, baba çalışmaya, işe gidecekler…
İşi olanlar tabi ki...
Haliyle,
Yaşlılar evde.
Battaniyelerine sarılıp, günü akşam edecekler.
Ev sıcak mı.
Ne gezer.
Korkudan açamıyoruz gaz vanalarını.
Akşam bir araya gelince, belki biraz, en düşükte açılacak, ısınacaklar…
Baba öğleden sonra yağ kuyruğuna girecek.
Yarın zam gelecekmiş, gelmeden bir, beş kiloluk daha almalı..!
Ne olur, ne olmaz.
Savaş yanı başımızda…
Sıkıntı yok diyor yetkili,
Doğal gaz da,
Ekmeklik buğdayda, ekmeklik un da sıkıntı yokmuş.
İyi bari.
İyi de, ekmek kaç lira oldu.
Günde dört ekmek gidiyor.
Bir ayda ne yapar.
Para var mı almaya…
Ne oluyor böyle.
Bu ne karışıklık.
Şu, Dolar mıdır nedir.
Aldı başını gidiyor..
Hele ‘Hıyar bey’.
Çoktan kurulmuştur manav tezgahına.
Kırk yıl düşünsem ona hıyar bey deneceği aklıma gelmezdi.!
Bay Kemaaal!
Bunlar hep senin yüzünden.
Kuru ekmeğe muhtaç ettin bizi
Yaktın çıramızı,
Yirmi yıldır anamızı ağlattın..!
Bu da neydi böyle !..
Yine kafa gitti, karıştırdık herhalde
Neyse yahu, dağıttık iyiceden.
Akşam olsa da şu dizi başlasa.!
Kafam toparlanırdı biraz..
Merak etmeyin.
Biraz sabır.
Geççek, geççek.!