100 yıl oldu.
Bu güzel ülkemiz yüz yıl önce,
Yani tam bir asır önce kuruldu.
Dile kolay.
Şükürler olsun yüz yıldır ayaktayız
Bu ülkeyi kuranlar,
Az zamanda çok büyük işler başardılar.
Nerdeyse yoktan var ettiler..
Şimdi durum nedir.?
Şimdikiler de yoktan var ettiler..!
Ama yoksulluğu,
Açlığı,
Çaresizliği ..
Bir avuç mutlu bir azınlık oluşturdular.
Para pul ,siyah camlı jipler, yatlar, katlar..
Her şey onlarda hamdolsun.
Şimdi başta olanlarda çok becerikli.
Şimdikilerde az zaman da çok büyük işler başardılar.
Bu güzel vatanı kuranların tersine,
Ne varsa satıp savdılar.
Elin parası, paramız karşısında, on beş, yirmi kat değer kazandı.
Bir litre mazot yirmi beş lira.
Ekmek 4 lira,
Hıyar beyin kilosu 32 lira
Ayşe kadın fasulye 48 lira..
Yazık, bari adını değiştirsek.
Ayıp oluyor, kadınlarımıza, analarımıza..
Bahar geliyor,
Toprak uyanıyor.
Anadolu tarlaları, toprakları bomboş.
Sürülemiyor.
Mazot yok.
Traktör yok.
Tohum yok.
Umut yok, umut…
Tarlalar sürülemiyor.
Tarımı bitirdiler.
Haliyle, her şey dışarıdan alınıyor.
Ekmeklik Buğday Rusya’dan geliyor.
Al başına belayı.
Ramazan geliyor.
Gominislerin ekmeğini yiyerek oruç tutup, sahura kalkıp,
İftar edeceğiz!
Bunu da yaptılar.
Bizi kimlere muhtaç ettiler
Gominis ekmeği yiyoruz yani.!
Allahım ne günlere kaldık.
Kuru fasulye Meksika’dan geliyor.
Ayçiçek yağı Bulgaristan, Moldova’dan..
Bizim Trakya Ayçiçek tarlaları yan gelip yatıyor.
Sözün kısası,
Cumhuriyeti kuranlar,
Gece gündüz demeden çalışarak,
Osmanlı’dan kalan borçları da ödeyerek,
Dünyaya örnek, bütün dünya milletlerinin hayranlıkla izlediği bir ülke yarattılar.
Borçsuz,
Hazinesinde, kırk tır altın olan bir ülke bırakıp gittiler…
Ya şimdikiler,
Bırakın hazinede altın olmasını,
Borç kırkı geçti!
Hazine tam takır.
Kefen paramızı bile çaldırdılar..!
Hayırlı Cumalar...