Herkes gibi bende ,büyük şehir belediye başkanlarının, Özellikle de İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının çalışmalarını takip etmeye,izlemeye çalışıyorum. Başarılarından da bir vatındaş olarak mutlu oluyorum. İstanbul ‘da ve Ankara’da belediye meclisinin, iktidar çoğunluğu AKP li/MHP li olan muhalefetin ,yaptığı engellemeleri sizlerinde izlediğinizi biliyorum. Amaç İmamoğlu ve Mansur yavaşı yıpratmak. Hiçbir TV kanalında ve gazetelerde bu durumdan bahsedilmiyor. Kimse sormuyor bunlara, -Kardeşim sizin zorunuz nedir. Halkın yararına olan işlere niye mani oluyorsunuz diye.. Sormayı bırak, birde destek oluyorlar.. Şu son karakış olayında da durum aynen böyle olmadı mı. Neredeyse,yağan karı da İmamoğlu ‘nun yağdırdığını söyleyecekler.! Öyle ya, Başkan o değil mi, bütün suç onun İyi de, Kimse sormuyor bunlara;; Bu mega şehiri ,yıllarca plansızca büyüten siz değil misiniz. Bu şehirin yeşil alanlarını imara açan, Her yere çok katlı gecekonduları yapan siz değilmisiniz. Yol diye ,iki kişinin yan yana yürüyemediği küçücük sokak aralarını bırakan, Otoparkı olmayan, Çocukların oyun bahçesini, İnsanların yürüyüş alanlarını ,imara açıp binalar yaptıran siz değilmisiniz. Metro yapımına engel olanlar kimler. Şehir merkezlerinin ortasından otobanlar geçiren kimler. Tarihi binaları yıkıp yerlerine büyük alışveriş merkezleri yapan sizler değilmisiniz. İnsan merak ediyor, Halen daha ,plansız,programsız, Ve hiçkimseyi dinlemeden,inadına yapacağız diyerek , Kanal İstanbul ısrarının altında ne var acaba !. Yani, Uzun süre İstanbul ‘u yönet,yık, daralt,sıkıştır, insanların yürüyemeyeceği , Arabaların hareket edemiyeceği hale getir, Başınada beceriksiz bir Vali koy, Çalışan bir Belediye başkanının  her  çalışmasına engel ol, Sonrada bağır, İmamoğlu yemek yedi diye. İyi ya, İmamoğlu,hırsızlık yapmamış, Halkın malına çökmemiş,birileri gibi, gizli saklı yetim hakkı yememiş ya, Misafiri ile açık ve aleni oturup yemek yemiş. Parasını da cebinden ödemiş, Ne var bunda, Gayet insani bir durum.. Haliyle, İnsan sormadan edemiyor, Sahi, İstanbul ‘u bu hale kim getirdi..?