Olmazsa olmazlarımızdan biri.
Tıpkı damarlarımız da dolaşan sıvı gibi.
Kan gibi.
Nasıl kan olmadan yaşama şansımız yok,
Su olmadan da hayatın devamı mümkün değil.
Su,
Yağmur ,
Kuraklık ,
Bu günlerde, Pandemiden sonra en çok konuştuğumuz konular..
Özellikle nüfusun yoğunlaştığı büyük şehirler büyük bir sıkıntının eşiğinde.
Barajlar da doluluk oranı yüzde yirmilerde seyrediyor.
Kış mevsimindeyiz
Ama , hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üzerinde
Sanki yalancı bir bahar yaşıyoruz.
Beklenen kar,yağmurlar gelmezse ,
durum hiç iç açıcı değil.
Bu durum büyük şehirlerimiz için tam bir felaket olur...
Bunlar,
doğaya verdiğimiz zararların,yaptığımız tahribatların sonuçları.
Doğayla barışık yaşamak zorundayız.Bunun aksi insanlık için,
geleceğimiz için tam bir felaket olur.
Ülke olarak kişi başı günlük su tüketiminde çok iyi durumda değiliz.
Su kaynaklarımız da çok zengin değil.
Onun için ,
Suyumuzu, su kaynaklarımızı çok dikkatli kullanmak zorundayız.
Dere yataklarımız, göllerimiz gözümüzün önünde kuruyup, gidiyor.
Doğaya verdiğimiz zarar,insanlığın baş edemediği felaketler halinde geri geliyor.
Yıkımlara sebep oluyor.
Ülke olarak,tasarruf ederek,
Su yataklarımızı
Su kaynaklarımızı
zarar vermeden, özenle korumalıyız.
Aksi halde ,
Gelecek kuşaklar suya hasret kalabilir...!