Necdet DERVİŞOĞLU
Köşe Yazarı
Necdet DERVİŞOĞLU
 

DİLAVER SUYU

Halkı idare edenler, insanların yedikleri ve içtikleri ile niye uğraşır ki? Şunları ye, bunları içme filan... Doğru mu bunlar Bence yanlış. Yasak, Şu kelimeyi bir türlü kafamızdan silemedik Görülmüştür ki, yasaklar İnsanları yasak olan şeyleri yapmaya devamlı teşvik etmiştir. Sözüm, son günlerde yapılan, yapılmak istenilen uygulamalarla ilgili. Alkollü içeceklerin satış yasağı, Marketlerde, bakkallar da neler satılacak Hangi mallar satılmayacak gibi anlamsız işlerle uğraşmak Yani bunları hükümet mi belirleyecek Nerde kaldı serbest ticaret Serbest piyasa ekonomisi..! Ülkenin geldiği noktaya bakın. Bu tür boş işler geçmişte de denenmiş Şu işe bakın Yıl 1920, Nisan ayının 28’i Meclis daha yeni açılmış, beş  gün olmuş Cumhuriyet bile henüz ilan edilmemiş. Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey, Meclis başkanlığına alkolün yasaklanması ile ilgili bir önerge vermiş. Önerge uzun tartışmalardan sonra Eylül 1921 yılında kabul edilmiş. Memleket ateş çemberinin içinde Meclisin tartıştığı konuya bak! Yasaklar ! Anadolu halkı polis jandarma korkusu ile yasağa biraz uymuş. Ama büyük şehirlere bunu anlatmak biraz zor olmuş. Başta İstanbul, Ankara tabi ki Yasağı delmişler Haliyle Merdiven altı üretim başlamış. Herkes kendi alkolünü üretmeye başlamış Millet vekilleri de dahil! Çoğu da Ankara Keskin’den getirtiyorlarmış. Üretim de ora meşhur olmuş. Kıyma makinesinde üzümler kıyılmış, CAMEL marka gazyağı tenekeleri imbik haline getirilmiş, Sonuçta herkes alkol üretmeye başlamış. Kolluk kuvvetleri bir ara işi sıkı tutmaya başlamış, Halkın elinde ne kadar alkol üretim aparatı varsa toplamış. Ama polislerden bazıları da bunların iyi olanlarını seçip evlerine götürmüş, kendileri de kaçak üretime girmiş diyorlar Bunlardan biri de dönemin Ankara emniyet müdürü Dilaver bey! Kaçak Üretim yapıp, sattığı söyleniyor. Çok da para kazanmış bu işten deniyor Bu nedenle de Ürettiği rakının adı da emniyet müdürü kardeşimizin adını almış, rakının adı olmuş, Dilaver Suyu. Meclis ve hükümet bakmış ki bu iş yasakla olmuyor , Tam iki yıl sonra 1923 Eylülün de bu yasağı kaldırmış.   Yani demem o ki Şu yasakçı kafaları bırakın İnsanların. giyimine,kuşamına Yediklerine içtiklerine karışmakta ne demek. Ayrıca Vergi gelirlerinizin büyük bölümü içki satışından geliyor. Böyle yasakçı kafa ile devam ederseniz Hazineye para nerden gelecek. Bırakın içen içsin,sizde verginizi alın Yoksa imamların maaşını ödeyemezsiniz Bizden söylemesi valla.. Herkesin bayramını kutluyor, Sevgi ve saygılarımı sunuyorum..
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2021 - Pazartesi
Necdet DERVİŞOĞLU

DİLAVER SUYU

Halkı idare edenler, insanların yedikleri ve içtikleri ile niye uğraşır ki?

Şunları ye, bunları içme filan...

Doğru mu bunlar

Bence yanlış.

Yasak,

Şu kelimeyi bir türlü kafamızdan silemedik

Görülmüştür ki, yasaklar

İnsanları yasak olan şeyleri yapmaya devamlı teşvik etmiştir.

Sözüm, son günlerde yapılan, yapılmak istenilen uygulamalarla ilgili.

Alkollü içeceklerin satış yasağı,

Marketlerde, bakkallar da neler satılacak

Hangi mallar satılmayacak gibi anlamsız işlerle uğraşmak

Yani bunları hükümet mi belirleyecek

Nerde kaldı serbest ticaret

Serbest piyasa ekonomisi..!

Ülkenin geldiği noktaya bakın.

Bu tür boş işler geçmişte de denenmiş

Şu işe bakın

Yıl 1920, Nisan ayının 28’i

Meclis daha yeni açılmış, beş  gün olmuş

Cumhuriyet bile henüz ilan edilmemiş.

Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey,

Meclis başkanlığına alkolün yasaklanması ile ilgili bir önerge vermiş.

Önerge uzun tartışmalardan sonra

Eylül 1921 yılında kabul edilmiş.

Memleket ateş çemberinin içinde

Meclisin tartıştığı konuya bak!

Yasaklar !

Anadolu halkı polis jandarma korkusu ile yasağa biraz uymuş.

Ama büyük şehirlere bunu anlatmak biraz zor olmuş.

Başta İstanbul, Ankara tabi ki

Yasağı delmişler

Haliyle

Merdiven altı üretim başlamış.

Herkes kendi alkolünü üretmeye başlamış

Millet vekilleri de dahil!

Çoğu da Ankara Keskin’den getirtiyorlarmış.

Üretim de ora meşhur olmuş.

Kıyma makinesinde üzümler kıyılmış,

CAMEL marka gazyağı tenekeleri imbik haline getirilmiş,

Sonuçta herkes alkol üretmeye başlamış.

Kolluk kuvvetleri bir ara işi sıkı tutmaya başlamış,

Halkın elinde ne kadar alkol üretim aparatı varsa toplamış.

Ama polislerden bazıları da bunların iyi olanlarını seçip evlerine götürmüş, kendileri de kaçak üretime girmiş diyorlar

Bunlardan biri de dönemin

Ankara emniyet müdürü Dilaver bey!

Kaçak Üretim yapıp, sattığı söyleniyor.

Çok da para kazanmış bu işten deniyor

Bu nedenle de

Ürettiği rakının adı da emniyet müdürü kardeşimizin adını almış, rakının adı olmuş,

Dilaver Suyu.

Meclis ve hükümet bakmış ki bu iş yasakla olmuyor ,

Tam iki yıl sonra 1923 Eylülün de bu yasağı kaldırmış.

 

Yani demem o ki

Şu yasakçı kafaları bırakın

İnsanların. giyimine,kuşamına

Yediklerine içtiklerine karışmakta ne demek.

Ayrıca

Vergi gelirlerinizin büyük bölümü içki satışından geliyor.

Böyle yasakçı kafa ile devam ederseniz

Hazineye para nerden gelecek.

Bırakın içen içsin,sizde verginizi alın

Yoksa imamların maaşını ödeyemezsiniz

Bizden söylemesi valla..

Herkesin bayramını kutluyor,

Sevgi ve saygılarımı sunuyorum..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.