Ülkemiz genç bir cumhuriyet
Kurulalı bir asır bile olmadı.
Daha, yaşını bile kutlamadık.
Şu geldiğimiz noktaya bakın.
Neleri konuşuyoruz.?
Hangi konularla meşgulüz, yani gündemi neler belirliyor, birlikte izliyoruz.
Durum ortada.
Bir dönemin karanlık, kirli, pis ilişkilerini haftalık aralıklarla hep birlikte takip ediyoruz.
Kepazelik diz boyu.
Oysa bizim şu anda konuşacağımız konular bunlar mı olmalıydı.
Genç Cumhuriyetin başarılarını, aldığı mesafeleri konuşmamız gereken günlerde değil miyiz?
Bence,
Ulusal ve uluslararası başarılarımız olmalıydı bu günlerdeki konularımız.
Haliyle,
Genç Cumhuriyetimizin, yüzüncü yılımızın başarılarını konuşmalıydık.
Yüzüncü yılımızda yapacağımız kutlamalarımızın hazırlıkları içinde olmalıydık şu günlerde..
Şimdi tam tersi bir durum var ortada.
Mafya, çete, kara para, hırsızlık, yolsuzluk,
Failleri belli olmayan cinayetler.
Bir sürü kirli, pis ilişkiler, işler.
Evet,
Bu kelimeler bu günlerde dilimizden düşmüyor.
Ekonomi çöktü.
Askıda ekmek dönemindeyiz.
Hayat öyle pahalandı ki, halk çöpten yiyecek topluyor.
Sokaklarımız işsiz insanlarımızla doldu.
Umutsuz, çaresiz insanlarımız intihar ediyor.
Ülke öyle bir duruma geldi ki,
Salgın hastalık bile ikinci planda kaldı.
Hukuk, adalet işlemiyor.
Sivil toplum birimleri,
Siyasi partiler bir şaşkınlık içindeler, sesleri, solukları duyulmuyor.
Devlet durdu sanki..!
Ülke yönetilemiyor,
Artık bu ikili koalisyon ülkeyi yönetemez duruma gelmiştir.
Durum bu, ipin ucu kaçmıştır.
Ülke bir yerlere doğru sürüklenip gidiyor
Bu durumda da yapılacak olan bellidir.
Bu Meclis biran önce yenilenmelidir.
Bunun yolu,
Halka başvurmak, seçime gitmektir.
Türkiye,
Halkının desteğini arkasına alarak
100. yılını, bir asırlık yaşını,
Yeni Meclisi ile
Yeni Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Bakanlar kurulu ile kutlamalıdır..!
Şunu unutmayalım,
Demokrasilerde çözüm her zaman halkın iradesidir..
İyi haftalar olsun..