İyi ki yazmışım, Ateş Kara hoca sanki bunu bekliyordu. Daha yazı hükmünü bitirmeden, hoca o akşam tv kanalarında açıklama üstüne açıklama yapınca, “talihi açıldı hocanın” diye sevindim. Aslında olan biten sadece şu; salgının seyri değişiyor yani, plandeminin yeni aşamasına geçildi. Şimdi daha yumuşak olanlar bir bir ekrana çıkıyor. Daha neler olacak neler Allah bilir!
Dünya’yı korku sarmalı içine alan bu alçaklar, şimdi varyant ayağı ile salgını bitirmemek için ha bire bombardıman yapıyor. Salgının başında Mehmet Şeytan, diye bir hoca küresel çetenin dediği gibi açıklamalar yapıyor ve bunda da epeyce bir başarı sağlıyorlardı. Birinci aşama tamamlandı ve ikinci aşama öncesi daha yumuşak davranan hocalar konuşuyor. Bunu bilelim ve ona göre hareket edelim.
Esas planın ne olduğunu bu arada sağlık bakanı açıklamış aslında. Dün bir açıklamasında bakan demiş ki; “salgında tedavi için hastanelere gitmeyen 10 milyon hasta hayatını kaybetmiş.” Vay ki ne vay değil mi? Gördünüz mü siz olanı, salgın ne ki, ayağınızı denk alın, diyorlar, hastane yüzü bile görmeden, hayatını kaybedenlerin hesabını kim verecek peki?
Bakan bu açılamayı 23 Haziran’daki bilim kurulu sonrası yapmış. Bakan artık bu ülkenin insanları için çalışmıyor. Bana göre böyle. Hesap sorma işi başlayınca bakanda okkanın altına gidecek. Mehmet Şeytan denilen hoca, bilim kurulunun içindekiler, DSÖ(Dünya Soykırım Örgütü)birisi demiş bunu çok sevdim bu sözü, Bill Gates(kayıp oldu ortandan birden, acep niye ki?), Elon Mask, BM, aşı firmalarının tamamı, tv, gazeteler, yalan dolan konuşanların hepsi bu korku tacirliğinden hesap verecek. İnsanları birer deney aleti gibi gören bu yapının bundan kaçışı olmayacak. Korkulacak bir şey yok. Dünyayı yönettiğini sanan bu çetenin ayağı kayacak ve yaptıklarının karşılığını alacak. Mutasyon, varyant, aşı hepsi bunların oyunu.
Salgın ile 100 milyon insanı yıl içinde öte Dünya’ya göndermek hesabı yapan bu yapının, planı istediği gibi gitmeyince bu korku sarmalı ile 5-10 yıl içinde 100 milyon insan hayatını kaybedecek, diye korkuyu hakim kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir kaç ay daha boruları öter ondan sonra, okkanın altına gitmek için sıralarını beklerler.