Geçen sabah bir gazetenin internet sitesine girip, gazetenin manşetlerini inceliyordum. İstisnasız her gün ‘Uzmanından uyarı’ tarzında başlıklarla bin bir türlü manşet haberlere rast geliyorum. Yine o başlıklı haberlerden bir tanesini gördüm. Fakat bu sefer, küreselci karşıtı bir uzmanın konuşmasını konu aldıklarına tanık oldum.
Ben köşe yazıları yazmaya başladığımdan bu yana; maskeydi, aşıydı bunlara karşıt olan birisi olarak, bu haberi okuyunca yüzümde bir tebessüm oluştu. Daha önceden aşıda, insan üzerinde çok fazla tehdit oluşturan Grafen tespit edildiğini söylemiştim. Bütün bu kanıtlara rağmen insanların aşı konusunda bu kadar ısrarcı olmalarına anlam veremiyorum. Aşı olmadan önce, imzaladıkları kâğıdı dahi okumuyorlar. Kâğıtta, aşıda bir sürü yan etki bulunabileceği ve olası bir vefat durumunda bu vefattan, aşıyı üreten şirketin bir sorumluluğu olmayacağına dair sizden imza istiyorlar. Tabii bunu birçok kişi okumaya tenezzül dahi etmeden hızlıca imzalayıp, kurşun dozunu yemeye koşuyor. Ölümcül bir kurşundan bahsediyoruz.
Gelelim şimdi uzman hocamın dediklerine… Aşı diye adlandırılan şeyin aslında kâğıt üzerinde ‘deneysel gen terapisi’ olduğunu kendisi ispatlı bir şekilde gösteriyor. Birkaç büyük ülkede bu aşıların kullanılmadığı sebebinin ise genlerde kalıcı hasar bırakabilmesi ihtimali olduğunu da söyledi.
İnsanların, içerisinde; Grafen, genlerde kalıcı hasar bırakabilecek maddeler olan aşının, hiçbir sağlıkçı tasvibi olmamasına rağmen, sırf acil durum onayı olduğu için koşa koşa bu kurşunu yemeye gidiyorlar.
Bir ahmak ise aynı manşetin ayrı bir başlığı olarak şunu söylemiş; ‘aşı olmayanlar vatan hainidir’ hadi oradan be! Bu ne idüğü belli olmayan ucubelerin hiç istifini bozmadan insanları birbirine karşı örgütlemesi ve bunda yüksek oranda başarı yakalaması, toplum olarak büyük bir tuzağa sürüklendiğimizin göstergesidir. İmzalanan kâğıtlarda, uzmanların ispatlanmış sözlerinde apaçık beyan edilmesine rağmen hala bunları görmeyip, cahilce; aşı olmayanlara boş laf salatası yapması, cehaletle savaş içerisinde olduğumuzu bize söylüyor.
Sırf ‘bu kadar insan olduysa vardır bir bildikleri, ben de aşı olmalıyım’ diyerek aşı olan 100 binlerce kişi var. Bu kişiler toplum içerisinde baskı altında kaldığı veya kalacağını hissettiği için aşı oluyor. Bizlerin bu söyledikleri o kişilere her ne kadar doğru gelse bile, içlerinde hep bir korku oldukları için aşı olmaktan çekinmiyorlar.
Aşıya; ‘zorunlu değil, istemeyen olmasın’ diyorlar lakin aşı olan insanları ve işletme sahiplerini, aşı olmayanlara karşı örgütleyerek, bir nevi kaleyi içten fethediyorlar. Kendileri, aşının zorunlu olmadığını söylüyor. Yine kendileri, aşı olmayanları kötüleyip diğer insanların da, aşı olmayanlara karşı gard almasına sebebiyet veriyor. Çok büyük bir tezgâhın içerisindeyiz. Umarım yeterince kişi aşı olmadan insanlar farkına varabilir.