Uzatmaya gerek yok.
Lafın kısası, zordayız,
Hem de çok.
O şey ! ,
adı her neyse,15 liraya dayandı.
Konuşuyorsunuz ya durmadan,
Akıl vermiş gibi olmasın,
Öyle ulu orta, rastgele konuşmayın.
Konuştukça yukarı doğru gidiyor,
Önlenemiyor, engellenemiyor andır kalasıca..!
Sanki gözlerini dikmiş bizi izliyor,
Kulaklarını açmış bizi dinliyor.
Siz yetkililer,
Gık dediğiniz anda da,
Bir tık daha yukarı yükseliyor.
Sanki,
Yukarıdan bir yerlerden sırıtkan dişleri ile gülerek, dalga geçer gibi bize doğru bakıyor.
İnsanın gözünün önüne geliyor,
Gel de dayan yani..!
Valla durum bundan ibaret.
Aksini söyleyen var mı.
Çarşı,pazar,manav, market,
Geziyorsunuz değil mi sizde.
O zaman görüyorsunuz dur,
Çarşı, pazar yanıyor.
Her şey ateş pahasına.
Dokunan yanıyor yani.
Vatandaş sadece bakıyor.
Bazen fiyatlara, bazen de biri birlerinin gözlerine.
Evet,
Sadece bakıyoruz,
Fiyatlara ve arada kaçırarak da olsa biri birimizin gözlerine..
Kolay değil tabi,
Kötü gidişe sahip çıkan yok.
İnsan kendinden şüphe ediyor.
Acaba bu andırı ben mi yukarı kaldırdım diye.!
Eşle, dostla sokak da karşılaşıyoruz ya.
Selamlaşıyoruz tabi.
-Nerden böyle, hayrola.
-Şöyle bi çıkıp fiyatlara baktım, dönüyorum.
İnmiş mi bari
-Ne gezer birader, daha da yukarı çıkmış.!
İyi de birader,
Ne olacak bu ülkenin hali.
Bu gidiş nereye kadar böyle.
Bu yükseliş daha ne kadar sürecek.
Bunun dilinden anlayan,
Yetkilisi, uzmanı, bir sorumlusu yok mu.
Bu zıkkım ne zaman aşağı doğru inecek.,
Bizler de rahat edeceğiz.
Allahım sen yardım et..