Seçil Yılmaz
Köşe Yazarı
Seçil Yılmaz
 

ATALARIMIZDAN MİRAS MI?

Bugün farklı bir konuya değineceğim. Aslında bir diziyi izlerken geldi bu konu aklıma ve olabilitesi yüksek birşeydir. Ailelerimizden genler yoluyla fiziksel olarak çok şey bize aktarılıyor. Genler sayesinde saçımızın, gözümüzün ve fiziksel olarak her şey belirleniyor. Ama ailelerimiz sayesinde geçmiş aralarımız sayesinde geleceğimize bize yaşayacaklarımız da aktarılmış olamaz mı? Dizi yayına gireli baya zaman oldu, şimdi her yerde ‘aile dizimi’ konuşuluyor. Peki nedir bu aile dizimi? Travmalarımız nesilden nesile aktarılması mümkün mü? Bu çalışmaları kimler yapıyor, nasıl riskler barındırıyor? Aile dizimi bir psikoterapi yöntemi. Suyun yüzeyde görünen kısmıyla değil, görünmeyen kısmıyla ilgileniyor. Bu görünmeyen kısmı nasıl daha görünür kılınacağını gösteren bir çalışma. Yani kişilerin arasında geçen, duygusal olarak hissedilen ama tam söze dökülemeyen ilişki dinamiklerinin ve tabii ki travmaların ortaya çıkarıldığı alan. Belki de yaşadıklarımız, yasayacaklarımız bu yüzdendir. Hastalıklarımızın sebepleri geçmiş atalarımızın bize bıraktığı mirastan sebeptir kim bilir? Aile diziminin genel tanıma göre tekrar eden duygu ve davranışların sebebinin kuşaklar boyunca aktarılan döngülerle ilişkili olabileceği ve bunun çözümünün de aile bağlarının çözümlenmesi, nedenlerinin bulunması ve üstesinden gelinmesi ile mümkün olduğu öne sürülüyor. DNA’larımıza işleyen travmaların hayatımızı ne kadar etkilediği ve bunun bizi bazı noktalarda kilitli bırakabileceği varsayımı üzerinden ilerleyen yöntem grup halinde ya da bireysel olarak uygulanabiliyor. Ancak burada her iyileştirici yaklaşımda olduğu gibi uygulayıcının uzmanlığı büyük bir öneme sahiptir. Uzman olan danışmanın aile dizimi görecek kişileri öncesinde bir ön görüşmeye alması gerekmektedir. Özellikle grup olarak yapılacak olan toplantılarda bireysel patolojilerin ayrıştırılması önemlidir! Freud’un da dediği gibi “Özgürlüklük sorumluluk gerektirir.” Eylemlerimizin sebebini beş kuşak önceki anneannelerimizde ya da dedelerimizde aramak yerine içe bakıp davranışlarımızın sorumluluğunu üstlenmemiz gerektiği kanısındayım. Büyümenin de kendin olmanın da yolu seninle başlayan hayatının içine bakmaktan geçiyor…  
Ekleme Tarihi: 07 Ekim 2022 - Cuma
Seçil Yılmaz

ATALARIMIZDAN MİRAS MI?

Bugün farklı bir konuya değineceğim. Aslında bir diziyi izlerken geldi bu konu aklıma ve olabilitesi yüksek birşeydir.

Ailelerimizden genler yoluyla fiziksel olarak çok şey bize aktarılıyor. Genler sayesinde saçımızın, gözümüzün ve fiziksel olarak her şey belirleniyor. Ama ailelerimiz sayesinde geçmiş aralarımız sayesinde geleceğimize bize yaşayacaklarımız da aktarılmış olamaz mı? Dizi yayına gireli baya zaman oldu, şimdi her yerde ‘aile dizimi’ konuşuluyor.

Peki nedir bu aile dizimi? Travmalarımız nesilden nesile aktarılması mümkün mü? Bu çalışmaları kimler yapıyor, nasıl riskler barındırıyor?

Aile dizimi bir psikoterapi yöntemi. Suyun yüzeyde görünen kısmıyla değil, görünmeyen kısmıyla ilgileniyor. Bu görünmeyen kısmı nasıl daha görünür kılınacağını gösteren bir çalışma. Yani kişilerin arasında geçen, duygusal olarak hissedilen ama tam söze dökülemeyen ilişki dinamiklerinin ve tabii ki travmaların ortaya çıkarıldığı alan.

Belki de yaşadıklarımız, yasayacaklarımız bu yüzdendir. Hastalıklarımızın sebepleri geçmiş atalarımızın bize bıraktığı mirastan sebeptir kim bilir?

Aile diziminin genel tanıma göre tekrar eden duygu ve davranışların sebebinin kuşaklar boyunca aktarılan döngülerle ilişkili olabileceği ve bunun çözümünün de aile bağlarının çözümlenmesi, nedenlerinin bulunması ve üstesinden gelinmesi ile mümkün olduğu öne sürülüyor. DNA’larımıza işleyen travmaların hayatımızı ne kadar etkilediği ve bunun bizi bazı noktalarda kilitli bırakabileceği varsayımı üzerinden ilerleyen yöntem grup halinde ya da bireysel olarak uygulanabiliyor. Ancak burada her iyileştirici yaklaşımda olduğu gibi uygulayıcının uzmanlığı büyük bir öneme sahiptir. Uzman olan danışmanın aile dizimi görecek kişileri öncesinde bir ön görüşmeye alması gerekmektedir. Özellikle grup olarak yapılacak olan toplantılarda bireysel patolojilerin ayrıştırılması önemlidir!

Freud’un da dediği gibi “Özgürlüklük sorumluluk gerektirir.” Eylemlerimizin sebebini beş kuşak önceki anneannelerimizde ya da dedelerimizde aramak yerine içe bakıp davranışlarımızın sorumluluğunu üstlenmemiz gerektiği kanısındayım. Büyümenin de kendin olmanın da yolu seninle başlayan hayatının içine bakmaktan geçiyor…
 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.