Konuşun,
Durmadan konuşun.
Gazetelerde,
Televizyonlarda,
Toplantılarda,
Meydanlarda,
Anlatın anlatabildiğiniz kadar.
Yaptıklarınızla gurur duyun.
Çünkü, bu eser size ait.
Seksen yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz.
Biriniz bıraktınız, diğeriniz aldınız.
Geldiğimiz nokta ortada.
Bir adım ileri gidemedik.
Bırakın ileri gitmeyi,
Eskisinden daha da gerilere gittik.
Eskisinden daha kötü durumlardayız...
Analarımızın, babalarımızın,
Gece gündüz çalışarak, elleriyle yaptıkları,
Fabrikalarımızı sattınız.
İşyerlerimizi kapattınız.
Kıyılarımızı, ormanlarımızı, sularımızı, göllerimizi sattınız..
Dereleri kuruttunuz…
Köyleri boşalttınız.
Tavuk, cücük, inek, dana, koyun, kuzu,
Meyvesi, sebzesi, fındığı, fıstığı,
Ve,
Toprağını işleyerek,
Toprağı ile barışık olan,
Köylerde kendi geçimini sağlayan köylü vatandaşlarımızı,
Sırf ucuz çalışanlar olsun diye,
Şehir merkezlerine doldurdunuz…
Elektriği olmayan,
Suları akmayan,
Yolu olmayan, yağmur yağdığında
Sele giden gece kondu mahalleleri oluşturdunuz…
Ekonomiyi batırdınız.
Gençler işsiz.
Tüten fabrika bacası kalmadı.
Ülke işsizler ordusu haline geldi.
İnsanlar yarı aç yatağa giriyor.
Yakacak yok.
Barınmaya yer yok.
Doğalgaz vanaları kapalı.
Aileler,
Suyu dökemiyor,
Elektriği yakamıyorlar…
İnsanlar olduğu yere çivilendi kaldı…
Dolmuş, en kısa mesafe 10 lira oldu.
Mazot 30 liraya yaklaştı.
Dolar 19 lira,
Bir zamanlar evlerinde tabak çanak ne varsa getirip, pazarlarda satan,
Gürcistan vatandaşının parası bile paramızın 20 katı oldu…
Ekmek 8 lira.
Şekerin kilosu 30 lirayı aştı.
Et yok, süt yok, un yok, tuz yok…
Yok kardeşim yok..!
Ama, fakir fukara halka yok.
Hırsıza, arsıza, yolsuza,
Çalana çırpana var...
Siz konuşun,
Bol bol konuşun…
Ülke bu halde,
Eser sizin, iriniz bıraktınız, biriniz aldınız, seksen yılda geldiğimiz nokta burası.
Geçin karşısına seyreyleyin…!