Biz millet olarak kadınlarımıza çok değer veririz. Atalarımızdan kalma bu sevgi bizde.
Çünkü onlar için güzel bir söz vardır:
“Cennet anaların ayağının altındadır”.
Öğrendiğimiz ilk şey ana sevgisidir.
Fakat sözlerimizle tatbik ettiklerimiz tam zıt durumda.
Ender de olsa:
Analarını döven evlatlar, analarını kapıya atan babalar, analarına hiç acımadan Huzur Evlerine bırakıp gidenler…
Bununla ilgili birisi bir tweet atmıştı:
“Ananızı huzur evine götürürken, evlatlarınızı da yanınıza alında yolu öğrensinler”.
Öyle manalı bir söz ki!
Tabi anlayana.
Her akşam TV ekranında bir kadınımızın darp edildiği,
(Erkekler bunları güçlerine güvendikleri için yapıyorlar).
Birçok yerinden bıçaklandığı,
Bir şarjörün üzerine boşaltıldığı,
Çoğu da eşler arasında ayrılma nedeniyle cinayetler işlenmekte.
Bazı Kadınlarımız, kızlarımız hep kocalarından veya sevgililerinden dayak yiyip, darp edilmekte.
(Tabi ki onlar daha güçlüler).
Peki, bunlara karşılık kadınlarımızın yapabileceği bir şey yok mu?
Bence var.
En iyi yol çocuklarımızın kendilerini koruyabilmek için ilkokullardan başlamak üzere okullarımızda Beden Eğitimi derslerin de her gün bir saat Tekvando, Judo, Karate, Boks gibi savunma sporları sayesinde kendilerini koruyabilecekleri kadar oyun sanatları öğretilmeli.
(Uzak Doğu Tekniği)
Hatta bu Üniversiteye kadar devam etmeli ki ileride olsun kadınlarımız, kızlarımız kendilerini savunma tekniklerini öğrenmeli.
Cezalar bu insanlara az geliyor herhalde ki sokak ortasında, herkesin gözü önünde kadınlarımız darp edilebiliniyorlar.
Evlerde çocukların gözü önünde babalar tarafından anneler öldürülebiliyor.
O çocukların ilerideki ruh halini düşünün.
Boşuna Kadınlar günü yapmayın.
Sözde değil tedbirle bu olayların önüne geçmeliyiz.
Sağlıkla kalın, kadınlarımıza eziyet etmeyin.