84 yıl geçmiş,
Hala yaşıyor.
Fotoğraflarını indirdiler duvarlardan.
Anıtlarına saldırdılar...
Heykellerini kırdılar.
İnsanların yakalarına taktıkları rozetlerini söktüler yakalarından yerlere attılar.
Ama olmadı,
Gönüllere yer etti,
İnsanların yüreklerinden silemediler,
Hala yaşıyor.
Adını sildiler çok yerde,
Okullardan, resmi binalardan.
Stadyumları yıktılar, adını değiştirdiler.
Olmadı,
Stadyumlarda binlerce genç tek yürek oldu,
Hep birlikte,
Hepimiz Mustafa Kemal’iz diye ortalığı inletti..!
Hala yaşıyor.
Kurduğu fabrikaları sattılar.
İşletmeleri kapattılar.
Adının verildiği ormanları, çayırları, meraları, kıyıları kenarları ona buna satıp savdılar…
Olmadı,
Küçücük parmakları ile toprağı eşeledi evlatları, torunları, yavruları,
Adına yeni ağaçlar dikildi Anadolu topraklarına.
Yeni ormanlar kuruldu…
Hala yaşıyor,
Adını silmeye çalıştılar tarihten,
Kitaplardan çıkardılar ismini.
Ders kitaplarından ismini silmeye çabaladılar…
Anmadılar özel günlerde, adını söylemediler,
Ama olmadı,
Yapamadılar…
Hala yaşıyor…
O çok sevdiği Ankara’sında yaşadı hep.
Çankaya’da
O küçük bağ evinde.
Orada geçti uykusuz geceleri...
Sakarya,
Dumlupınar,
Ve,
Büyük taarruzun,
Kurtuluşun planları o küçük bağ evinde yapıldı…
Cumhuriyetin ilanı,
Devrimlerinin planları,
Yeniden yaratılan bir ülkenin,
Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşu
O bağ evinde planlandı, kuruldu…
O,
Hala yaşıyor.
Silmek istedikleri adı dünyada bütün dillerde kitaplara girdi.
O,
Mazlum milletlere ışık oldu.
O,
Yoktan varoluşun,
Bitmeyen, bitmeyecek, uzun bir hikayesidir...
Işığı hiç sönmeyecek…
Bir kez daha,
Saygı ile anıyorum…