Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

COVİDİMİ YİTİRDİM GÖREN BİLEN VAR MI A DOSTLAR?

İnsanın başından geçmeyince ahkam kesmek çok kolay oluyor. Bulancak tarihinde bildiğim kadarıyla çok büyük bir afet veya felaket yok gibi. Ölüme sebebiyet veren veya yaralanan insanların olduğu bir deprem, büyük bir yangın, savaş, iç karışıklık, sel (sel çok olmuştur ilçemizde, bu sellerde hayatını kaybedenlerde var, ancak yüzlerce veya binlerce ölüm ve hasar da olmadı bildiğim kadarıyla), kazalar, buna benzer kayıpların az olduğu afet diyeceğimiz tabii olaylar oldu ve bunlar bizi öyle çok sarsmış da olmadı. Son depremin (şimdilik ne olduğunu bilmiyoruz nasıl oldu veya olduruldu karanlık bir durum var akıllarda) olduğu yerlerde hayatını ikame ettirmeyen çok sayıda insan tv’lerde, sosyal mecrada, bazı gazetelerde, internette haber sitelerinde ve youtube denen alanda ahkam keserek ve akıl vererek bir şey bildiğini sanıyor, depremi içinde olanlardan daha çok konuşuyor ve lak lak ediyor. Bizim Bulancak’ta sallandığımız şey ile oradakileri aynı sanmak sadece laf ebeliği yapmaktır. Bilmiyoruz, içinde değildik ne oldu ne bitti ve ne hissedildi boşuna laf etmenin hiçbir anlamı yok. Ben etmiyorum. Orada değildim ve buradan bakarak, “şunu yapalım, bunu yapalım” demenin deprem bölgesindeki insanlara bir faydası olmayacak. Bu geçende yazdığım, arkadaşın bana söylediği, “depremde 5 milyon kişi ölmüş” lafındaki gibi boş kavara etmekten başka şey değildir. Zaman geçer, sıkıntılar bir nebze olsun diner, eksikler, hatalar, eleştiriler, yapılacaklar, yapılmayanlar, bundan sonra nasıl olmalı sorusu ve bilgiler, birilerini rahatsız etse de, tek tek konuşulmalı ve yeni bir yol haritası çizilerek işler adam gibi yapılmalı mevzu masaya yatırılmalıdır. Lisede ve liseden sonra da bende bize öğretilen şeyler ile her olaya, işe, meseleye, olan bitene bakıyor ve herkese akıl vermeyi bir halt sanıyordum. Sonra hayat bana bunların hiçte doğru olmadığını, acele ile söylenen ve yapılanlarında yanlış olduğunu göstermeye başlayınca, bu bakış açısını ve davranışını daha rafine olarak kendime düstur edindim. Ondan sonra var olan bir şeye baktığımda acele etmeden ve bir süre geçmeden fikirlerimi söylememeyi öğrendim. Bu arada covid denen salgın, virüs ve diğerleri de kefin altına doğru yuvarlandı gitti. Gören bilen varsa mukayet olsun!        
Ekleme Tarihi: 21 Şubat 2023 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

COVİDİMİ YİTİRDİM GÖREN BİLEN VAR MI A DOSTLAR?

İnsanın başından geçmeyince ahkam kesmek çok kolay oluyor. Bulancak tarihinde bildiğim kadarıyla çok büyük bir afet veya felaket yok gibi. Ölüme sebebiyet veren veya yaralanan insanların olduğu bir deprem, büyük bir yangın, savaş, iç karışıklık, sel (sel çok olmuştur ilçemizde, bu sellerde hayatını kaybedenlerde var, ancak yüzlerce veya binlerce ölüm ve hasar da olmadı bildiğim kadarıyla), kazalar, buna benzer kayıpların az olduğu afet diyeceğimiz tabii olaylar oldu ve bunlar bizi öyle çok sarsmış da olmadı. Son depremin (şimdilik ne olduğunu bilmiyoruz nasıl oldu veya olduruldu karanlık bir durum var akıllarda) olduğu yerlerde hayatını ikame ettirmeyen çok sayıda insan tv’lerde, sosyal mecrada, bazı gazetelerde, internette haber sitelerinde ve youtube denen alanda ahkam keserek ve akıl vererek bir şey bildiğini sanıyor, depremi içinde olanlardan daha çok konuşuyor ve lak lak ediyor. Bizim Bulancak’ta sallandığımız şey ile oradakileri aynı sanmak sadece laf ebeliği yapmaktır. Bilmiyoruz, içinde değildik ne oldu ne bitti ve ne hissedildi boşuna laf etmenin hiçbir anlamı yok. Ben etmiyorum. Orada değildim ve buradan bakarak, “şunu yapalım, bunu yapalım” demenin deprem bölgesindeki insanlara bir faydası olmayacak. Bu geçende yazdığım, arkadaşın bana söylediği, “depremde 5 milyon kişi ölmüş” lafındaki gibi boş kavara etmekten başka şey değildir.

Zaman geçer, sıkıntılar bir nebze olsun diner, eksikler, hatalar, eleştiriler, yapılacaklar, yapılmayanlar, bundan sonra nasıl olmalı sorusu ve bilgiler, birilerini rahatsız etse de, tek tek konuşulmalı ve yeni bir

yol haritası çizilerek işler adam gibi yapılmalı mevzu masaya yatırılmalıdır. Lisede ve liseden sonra da bende bize öğretilen şeyler ile her olaya, işe, meseleye, olan bitene bakıyor ve herkese akıl vermeyi bir halt sanıyordum. Sonra hayat bana bunların hiçte doğru olmadığını, acele ile söylenen ve yapılanlarında yanlış olduğunu göstermeye başlayınca, bu bakış açısını ve davranışını daha rafine olarak kendime düstur edindim. Ondan sonra var olan bir şeye baktığımda acele etmeden ve bir süre geçmeden fikirlerimi söylememeyi öğrendim.

Bu arada covid denen salgın, virüs ve diğerleri de kefin altına doğru yuvarlandı gitti. Gören bilen varsa mukayet olsun!

       

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.