Karadeniz bölgesinin geçim kaynağının fındık olduğunu biliyoruz.
Bölge olarak:
Fındık…
Balıkçılık…
Çay…
Eskiden mısır ve tütün de vardı son zamanlarda onlar yok denecek kadar azaldı.
Bu seneki afetlerin fındığa çok zarar verdiğini söylüyor üreticiler.
Hali ile çayda bu afetlerden nasibini aldı.
Balık zaten serbest olduğu zamanda bile pek az bulunuyor.
Yine döndük fındık mahsulüne.
Fındığın toplanmasına daha zaman olmasına rağmen şimdiden fındık toplama, taşıma,bahçe altı kırma (temizleme) hele gelecek olan ırgatların ahcı parası,ağalık parası,vasıta parası gibi ödenecek yevmi yelerin fiyatları çoktan tespit edilmiş bile…
Siz fısıltı gazetesini bilir misiniz bilmem. O fısıldamaya başladı mı yüzde yetmiş,sekseni tutar.
Zaten afetlerle azalan ürün toplama yevmiye sinin bile üç ila beş yüz tl arasında olabileceği söyleniyor.
Bu durum karşısında inşallah iyi bir fiyat verilirde ettiğimiz masrafı olsun alırız diyor üreticiler.
Üreticinin elinde fındık bittikten sonra ilk verilen fiyattan aşağı fındık satılmamalı. Geçen yıl 54 TL fiyat verildi. Tüccar 40-41TL ye fındık aldı.
Dünya ümit dünyası…
Ne diyelim bizde inşallah diyoruz.
Ben devamlı yazıyorum tek geçim kaynağına bağlı kalmayalım…
Hele hele turizme muhakkak deniş yer verelim.
İşte örneği:
Akdeniz de, ege de millet otuz beş kırk derece sıcaklıkta tatil yapıyor!
Bölgemizde deniz harika, sıcaklık normal, yeşillik bol, sahillerimiz pırıl pırıl. O zaman neden kırk, kırk beş derece sıcaklıkta oralarda tatil…(işte tanıtımın faydaları).
Sözün kısası:
Allahın özene, bezene verdiği nimetlerden bölge halkımız tek taraflı değil, her yönüyle istifade etmeli…
Sağlıkla kalın, ileriye umutlu bakın.
Not: Şiddetli yağış ve sel felaketine maruz kalan Giresun - Bulancak ve Piraziz ilçelerimize geçmiş olsun.