Boşuna uğraşmayın.
Türk halkı O’nun yüzünü ezberlemiş.
Resimlerini,
Fotoğraflarını ,görüntülerini,
Neyin üzerine basarsanız basın.
Ne kadar değiştirirseniz değiştirin,
Yutturamazsınız..
Çünkü
Bıyıklarında kaç tüy var,bilir onlar.
Bak saymışlar,noksan çıktı.
O ,çatık kaşlardaki tüy sayısı,
Dudaklarındaki incelik,kalınlık,
Ve,
Yüzüne verdiği ifade !
Kulaklarının karşılıklı oranları.
Burun deliklerinin genişliği,
Yanaklarındaki ,
Elmacık kemiklerindeki çıkıntı.
Alnının açıklığı..
Hele o gözler.
O bakışlar.
O bakışların,
Fotoğraflarına verdiği anlam.
Sonra,
Nereden bakarsan bak,
Hangi yöne döndürürsen döndür;
Hep sana bakar.
Halkına,milletine !
O yokluk yıllarında,
Omuz omuza verdiği
Ülkesini beraber sırtlandığı halkına,
Milletine bakar O’nun gözleri..
Gördünüz mü,
Bakın ,yemediler..!
Hemen farkettiler.
Ve,
Nerdeyse hep bir ağızdan feryat ettiler.
Benzemiyor !
Çok haklılar;
Evet,benzemiyor.
İsterseniz deneyin,
Alın O fotoğrafı,
Samsun’a çıkartın.
Amasya,Erzurum,Sivas dolaştırın.
Ankara’ya girin Gölbaşı tarafından.
Genelkurmayın önünde
İlk karşılandığı yere kadar yürüyün.
Hani
Yolun ortasında küçük bir plaket çakıp ,
Üzerine yazıp bırakmışsınız ya,
“Mustafa Kemal ve arkadaşları
19 Aralık 1920 de ,
Ankaralılar tarafından burada karşılandı”diye !
Orası
Sonra Ulus meydanına çıkın.
İlk Meclisin kapısına kadar yürüyün..
Oradan Çankaya sırtlarına çıkartın.
Cumhuriyete tanıklık eden,
O küçücük bağ evine götürün..
Sonra,
Sonra Sakarya,
Afyon ,Kocatepe,Haymana,Uşak
Derken,
O çok sevdiği İzmir’ine götürün..!
Göreceksiniz,
Gittiğiniz her yerde ,
O’nun halkı yapılanı görünce yüzünü ekşitecektir..
Çünkü,
O’nun fotoğrafı diye,
O paranın üzerine yapılan herneyse,
O’na hiç benzemiyor..!
O’nun halkı onun yüzünü ezbere bilir.
Gördünüz mü bak, yemediler,
Benzetemediler onlar, onun için
Hep birlikte bağırdılar ,
Benzemiyor..!