Memura zam…
Fırsatçılar akabinde zam.
İşçiye zam…
Fırsatçılar zam.
Emekliye zam…
Fırsatçılar zam.
Akaryakıta zam…
Fırsatçılar zam.
Şimdi seçim yaklaştı.
Fırsatçılara gün doğdu çünkü kontroller biraz gevşedi ya onarla hemen faaliyete grçti.
Büyük marketler, küçük alışveriş merkezleri artık her gün, her saat etiket değiştirmekle meşgul, hatta basında kendi ifadeleri ile elemanları var diyeli etiket değişimi yetişemedikleri yönünde.
Fakirleri…
Garibanları…
Az gelirlileri,
Hastaları düşünmeler kalktı artık.
Eskiden:
Seçimler yaklaşınca birçok usta büyük şehirlere giderlerdi. Çünkü oralarda gecekondu yapılma zamanı gelmiştir.
Yetkililer seçim bitinceye kadar göz yumarlar, gecekonducularda bunu fırsat bilirlerdi. Günümüzde kaldırım işgalleri gibi!
O devir bitti herhalde!
Pek öyle inşaat için gidenler olmuyor.
Şimdi o işi marketler, firmalar zamlarla hallediyor.
Artık marketlerde gün geçmiyor ki fiyat artışlarına rastlamayasın.
Emeklilerin eline zamlar geçmeden eriyor.
Peşine yine zam isteniyor.
Ne yapsın istemesinde, gelir gideri karşılamayınca kime başvuracaksın?
Bende emekliyim.
Ben derim ki:
Bırakın emekli, memur, işçi zam istemeyi…
Yeter ki alınacaklara zammı durdursunlar!
Çünkü bunun sonu yok.
Memura, işçiye, emekliye zam...
Yağa, peynire, sebzeye, meyveye, akaryakıta, suya vs. zam.
Peki, sonu ne olacak?
Ekmek elli, simit yirmi beş olunca senin maaşın yine yetmeyecek.
Bunlara dur demenin zamanı ne zaman gelecek.
Allah herkese kolaylık versin.
Kalın sağlıkla.