Hayatta herkesin korktuğu bir şey vardır.    Kimi fareden korkar,    Kimi köpekten.    Benim en korktuğum şey, insan.    Tarihe baktığımızda bütün vahşetler, bütün katliamlar insanlar tarafından yapılmıştır.    Çocuklarımızı kız olsun erkek olsun 50 metre uzaktaki markete göndermeye korkuyoruz.    Peki dışarıda kurt mu var?    Ayı mı var da! korkuyoruz?    Dışarıda sadece insan var.    İnsandan korkuyoruz.    Yaklaşık bir buçuk yıl önce, bu memlekette asrın en büyük depremlerinden biri oldu.    Binlerce insan öldü.    Halen, binlerce kadın,    Binlerce çocuk kayıp.    Binlerce insan halen yokluk ve yoksulluk içinde çadırlarda yaşıyor.    Bu sefalet yetmezmiş gibi defalarca selin, suyun içinde kaldı.    Kimsenin umurunda değil.    Çorba bitti, kimse gitmiyor artık.    Memleketin nerede ise yarısı göçmen oldu.    Belki de 10 yıla kalmaz hükümet bile kurarlar.    Tarım topraklarının büyük bir bölümü yabancılara satıldı.    Cumhuriyetin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün     Bir gün Cumhuriyeti, müdafaa mecburiyetine düşersen ,     Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur dediği    Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin, indirilip kaldırılması bile belediyelerin vicdanına kaldı.    Millî eğitim müfredatından, Atatürk ilke ve inkılapları kaldırıldı.    Laiklik diye bir şey kalmadı.    Cumhuriyetçi, Atatürkçü öğretmenler bile kılık kıyafet devrimine uymuyor.    Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler memleketi olamaz dediği Türkiye Cumhuriyetinde, yüze yakın tarikat kuruldu    Hükümet ekonomik tabloyu iyi yönetmiş olsa    Memura 60 bin,    Emekliye 40 bin lira maaş verse    Cumhuriyet varmış, yokmuş kimin umrunda.    Yakın zamanda bilim kurgu filmi gibi, pandemi denilen bir dönem yaşadık.    Eskiden sekiz sekiz hap içenlerin, ya midesi yıkanır,    Ya ölür giderdi.     Pandemi döneminde sekiz sekiz hapları yaşamak için içtik.    Şansı olanlar yaşadı.    Şansı olmayanlar yine öldü gitti.    Baktılar ki, haplar Amerikan ruleti gibi öldürüyor.    Özür dileriz bu yanlış oldu deyip     Hemen piyasaya yeni cız çıkardılar.    Cız ne derseniz, hani bir, iki, üç, dört, beş yetmez    Hatırlatma dozu da olsun,    Çıkarması zor olsun dedikleri cız.    Peki cız bitti mi?    Bizde her şey biter cız bitmez.    Eris varyantı dediler tutmadı.    Kızıl, kızamık dediler tutmadı.    Fakat bizde bu akıl, onlarda bu kadar cız varken, bir yolunu bulup muhakkak vuracaklar.     80 milyon küsur nüfuslu ülkede bir sapık,  bir kediyi öldürdü bütün ülke ayaklandı.    İdam isteyen bile oldu.    En son, sahipsiz köpeklere de  cız vuralım dediler.    Köpeğime dokunma diyen sokaklara döküldü.     Sosyal medya üzerinden milyonlarca paylaşımlar yapıldı.    Elbette köpeklere de sahip çıkalım.    Fakat, önce,bu memlekete,    Bu değerlere de sahip çıkalım.