Esirettin Zehir
Köşe Yazarı
Esirettin Zehir
 

NE MERHAMET NE HUKUK

   Geçenlerde bir haberde izlemiştim, suriyeli birine, iş yeri ruhsatı vermeyen belediye başkanı soruşturma geçirmiş.   İnsan heves edip suriyeli olası geliyor valla.   Biz olsak kimse yüzümüze bakmaz.   Biz dediğin kim derseniz?   Hani eskiden Türkçülük, milliyetçilik, memleketçilik, halkçılık ve inkılapçılık gibi milli duyguları, milli değerleri savunan şairlerimiz vardı.   Gerçi günümüzde bırak şairleri, bu değerlerin ne olduğunu anlayacak ve kavrayacak kimse kalmadı.    Ben anlatabilirmiyim!    Siz anlayabilirmisiniz!  bilmiyorum.    1869 ve 1944 yılları arasında yaşamış Milli Şair, Mehmet Emin Yurdakul, bir şiirinde şöyle der;    Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et;   Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,   Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.   Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir,   Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk.   Bu şiir tam olarak bu kadar değil tabi,   Yalnız ben ne zaman okusam, tüylerim diken diken olur.   Bu şiirin hepsini, şimdi burada yazıp açıklayamam.    Fakat kısaca, sürü dediği şey biz oluyoruz.    Eskiden bu değerler için ölen insanlar varken;    Şimdi bu değerlerin ne olduğunu bile bilmeyen,    Sen,    Ben,    Hepimiz.    Milli takım Portekiz'e yenilmiş. Bütün millet ayakta.    Kadronun yanlış olduğunu söyleyen, doğru kadroyu kuran, taktik veren,    Bu nasıl Milli ruh! diyen milyonlarca Ruh.    Bu aziz Vatan kazanılırken    Bu Cumhuriyet kurulurken;    715 subay ve 10 bin 170 askerimiz şehit olmuş.    Bu vatanın her karışının bedelini bu millet geçmişte canları ve kanları ile ödemiş.    Günümüzde memleketin neredeyse yarısı mülteci olmuş.    En verimli en hassas konumlu topraklarımız yabancılara satılmış.   Tarihçiler, akademisyenler böyle giderse    Atatürk'ün, millî sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünemez dediği Türkiye Cumhuriyetini bölmeye gerek yok artık, Türk milleti olarak yakın gelecekte azınlık duruma düşeceğiz diye bas bas bağırıyor,   Kimse anlamıyor bile.   Gerçekten korkuyorum insanlardaki bu milli ruhtan.   Sınır namustur diyoruz fakat,    2003 yılında Ottawa anlaşması ile 911 kilometrelik Suriye sınırlarımızdaki mayınları temizleme kararı imzaladık.    Bu mayınlar temizlenirken 204 Türk askeri öldü, 742 askerimiz yaralandı.    Bedelini bizim evlatlarımızın ödediği sınırlardan, binlerce mülteci şimdi koşarak geçiyor.    Ne desem boş.    Bizim ruh, hengamı, eğlenceyi seviyor.    Biz ne yapalım.    Binlerce tarikat    Binlerce vakıf    Yaz okulu, yaz kampları adı altında,    Çocuklarımıza ruh verirken,    Atatürkçü, Cumhuriyetçi ruhlar, dev ekranlardan maç izletiyor.    Konser veriyor.    Şarkılar söylüyor.    Şairin dediği gibi;    Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk.
Ekleme Tarihi: 28 Haziran 2024 - Cuma
Esirettin Zehir

NE MERHAMET NE HUKUK

   Geçenlerde bir haberde izlemiştim, suriyeli birine, iş yeri ruhsatı vermeyen belediye başkanı soruşturma geçirmiş.

  İnsan heves edip suriyeli olası geliyor valla.

  Biz olsak kimse yüzümüze bakmaz.

  Biz dediğin kim derseniz?

  Hani eskiden Türkçülük, milliyetçilik, memleketçilik, halkçılık ve inkılapçılık gibi milli duyguları, milli değerleri savunan şairlerimiz vardı.

  Gerçi günümüzde bırak şairleri, bu değerlerin ne olduğunu anlayacak ve kavrayacak kimse kalmadı.

   Ben anlatabilirmiyim!

   Siz anlayabilirmisiniz!  bilmiyorum.

   1869 ve 1944 yılları arasında yaşamış Milli Şair, Mehmet Emin Yurdakul, bir şiirinde şöyle der;

   Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et;

  Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,

  Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.

  Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir,

  Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk.

  Bu şiir tam olarak bu kadar değil tabi,

  Yalnız ben ne zaman okusam, tüylerim diken diken olur.

  Bu şiirin hepsini, şimdi burada yazıp açıklayamam.

   Fakat kısaca, sürü dediği şey biz oluyoruz.

   Eskiden bu değerler için ölen insanlar varken;

   Şimdi bu değerlerin ne olduğunu bile bilmeyen,

   Sen,

   Ben,

   Hepimiz.

   Milli takım Portekiz'e yenilmiş. Bütün millet ayakta.

   Kadronun yanlış olduğunu söyleyen, doğru kadroyu kuran, taktik veren,

   Bu nasıl Milli ruh! diyen milyonlarca Ruh.

   Bu aziz Vatan kazanılırken

   Bu Cumhuriyet kurulurken;

   715 subay ve 10 bin 170 askerimiz şehit olmuş.

   Bu vatanın her karışının bedelini bu millet geçmişte canları ve kanları ile ödemiş.

   Günümüzde memleketin neredeyse yarısı mülteci olmuş.

   En verimli en hassas konumlu topraklarımız yabancılara satılmış.

  Tarihçiler, akademisyenler böyle giderse

   Atatürk'ün, millî sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünemez dediği Türkiye Cumhuriyetini bölmeye gerek yok artık, Türk milleti olarak yakın gelecekte azınlık duruma düşeceğiz diye bas bas bağırıyor,

  Kimse anlamıyor bile.

  Gerçekten korkuyorum insanlardaki bu milli ruhtan.

  Sınır namustur diyoruz fakat,

   2003 yılında Ottawa anlaşması ile 911 kilometrelik Suriye sınırlarımızdaki mayınları temizleme kararı imzaladık.

   Bu mayınlar temizlenirken 204 Türk askeri öldü, 742 askerimiz yaralandı.

   Bedelini bizim evlatlarımızın ödediği sınırlardan, binlerce mülteci şimdi koşarak geçiyor.

   Ne desem boş.

   Bizim ruh, hengamı, eğlenceyi seviyor.

   Biz ne yapalım.

   Binlerce tarikat

   Binlerce vakıf

   Yaz okulu, yaz kampları adı altında,

   Çocuklarımıza ruh verirken,

   Atatürkçü, Cumhuriyetçi ruhlar, dev ekranlardan maç izletiyor.

   Konser veriyor.

   Şarkılar söylüyor.

   Şairin dediği gibi;

   Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.