Esirettin Zehir
Köşe Yazarı
Esirettin Zehir
 

GÖKTEN ÜÇ ELMA DÜŞTÜ

   Memlekette ne kadar Suriyeli var? Ne kadar göçmen var? kimse bilmiyor.    Kimisine göre 17 milyon, kimisine göre 25 milyon.    Herkes kafasına göre bir şeyler söylüyor.    Göç idaresi başkanlığı 2022 yılında 4 milyon 892 bin 752 göçmen olduğunu açıklamıştı.    Aradan iki yıl geçti, resmi rakamlar açıklanmadı fakat, istatistiklere göre resmi sayının en az 7 milyon olması gerekiyor gibi.    Aslında kayıt dışı göçmenlerle birlikte15 milyon olsa ne olacak, 25 milyon olsa ne olacak?    Sonuçta sokaklara, denizlere sığmıyorlar artık.    Memlekette 10 bin lira civarında maaş alan 10 milyon civarında Türk emeklisi.    Bir gün değil,  iki gün değil.  Her gün bir insan geçinemiyorum diye feryat eder mi?    Bak, bir tane göçmen geçinemiyorum diyor mu?    Bazıları diyebilir ki; onlar bizim gibi değil.     Gıda yardımı,  kira yardımı,  eğitim yardımı, çocuk yardımı alıyorlar.    Eczaneye, ilaca para vermiyorlar tabi ki sesleri çıkmaz.     Tamam da, Cumhurbaşkanımız bize, en az üç çocuk yapın dediğinde,    Bizimkiler bir çocuğa zor bakıyoruz, üç çocuğa kim bakacak demedi mi?     Peki Suriyeliler beş çocuğa nasıl bakacaklar?    Biz de, kime sorsan gelecek endişesi taşıyor.    Peki, Suriyeli çocukların gelecek endişesi yok mu?    Zorla mı geldiler memlekete?    Çocuksuz mu kalsın memleket?    Hani eskiden gökten üç elma düştü.  Biri benim, biri senin, biri de dinleyenin başına diye başlayan masallar vardı.    Bizim başımıza ne düştü bilmiyorum?    Çocukluğumda Allah bu dünyayı kusursuz yaratmış derlerdi.    Şimdi ne değişti?    Allah'ın yarattığı her şeyde kusur arıyoruz.    Geçenlerde fındık üzerinde bilgisi olan birisi, şöyle bir paylaşım yapmış.    Küf için, şu kimyasalı kullanın.    İçi için bu kimyasal.    Sıcak stresine, soğuk havaya ve gök gürültüsüne karşı ayrı ayrı kimyasal yazmış.    Allah'ın kusursuz yarattığı doğa da her şeyi kimyasal hale getirdik.    Yakında kimyasallar da yetmeyecek.     Artık insanların bile yaşamak için zorlandığı bu dünyada sokak köpekleri nasıl yaşayacak?     Sokak demişken aklıma yine emekliler geldi.     Her şeyin beş kuruş daha ucuzunu bulmak için sokak sokak geziyorlar.    Bırak uyutulmayı, sokaklardan toplatılsa kimsenin haberi olmayacak.     Emekli deyince;    Geçenlerde elektrikler bir kaçar gibi oldu.    Allah tan festivaller başladı da, davul, zurna tekrar yandı.    Gerçekten gökten iki elma düşse.    Biri  benim başıma,  biri senin başına.    Dinleyenlerin başına bal kabağı düşse.
Ekleme Tarihi: 30 Temmuz 2024 - Salı
Esirettin Zehir

GÖKTEN ÜÇ ELMA DÜŞTÜ

   Memlekette ne kadar Suriyeli var? Ne kadar göçmen var? kimse bilmiyor.

   Kimisine göre 17 milyon, kimisine göre 25 milyon.

   Herkes kafasına göre bir şeyler söylüyor.

   Göç idaresi başkanlığı 2022 yılında 4 milyon 892 bin 752 göçmen olduğunu açıklamıştı.

   Aradan iki yıl geçti, resmi rakamlar açıklanmadı fakat, istatistiklere göre resmi sayının en az 7 milyon olması gerekiyor gibi.

   Aslında kayıt dışı göçmenlerle birlikte15 milyon olsa ne olacak, 25 milyon olsa ne olacak?

   Sonuçta sokaklara, denizlere sığmıyorlar artık.

   Memlekette 10 bin lira civarında maaş alan 10 milyon civarında Türk emeklisi.

   Bir gün değil,  iki gün değil.  Her gün bir insan geçinemiyorum diye feryat eder mi?

   Bak, bir tane göçmen geçinemiyorum diyor mu?

   Bazıları diyebilir ki; onlar bizim gibi değil.     Gıda yardımı,  kira yardımı,  eğitim yardımı, çocuk yardımı alıyorlar.

   Eczaneye, ilaca para vermiyorlar tabi ki sesleri çıkmaz.

    Tamam da, Cumhurbaşkanımız bize, en az üç çocuk yapın dediğinde,

   Bizimkiler bir çocuğa zor bakıyoruz, üç çocuğa kim bakacak demedi mi?

    Peki Suriyeliler beş çocuğa nasıl bakacaklar?

   Biz de, kime sorsan gelecek endişesi taşıyor.

   Peki, Suriyeli çocukların gelecek endişesi yok mu?

   Zorla mı geldiler memlekete?

   Çocuksuz mu kalsın memleket?

   Hani eskiden gökten üç elma düştü.  Biri benim, biri senin, biri de dinleyenin başına diye başlayan masallar vardı.

   Bizim başımıza ne düştü bilmiyorum?

   Çocukluğumda Allah bu dünyayı kusursuz yaratmış derlerdi.

   Şimdi ne değişti?

   Allah'ın yarattığı her şeyde kusur arıyoruz.

   Geçenlerde fındık üzerinde bilgisi olan birisi, şöyle bir paylaşım yapmış.

   Küf için, şu kimyasalı kullanın.

   İçi için bu kimyasal.

   Sıcak stresine, soğuk havaya ve gök gürültüsüne karşı ayrı ayrı kimyasal yazmış.

   Allah'ın kusursuz yarattığı doğa da her şeyi kimyasal hale getirdik.

   Yakında kimyasallar da yetmeyecek.

    Artık insanların bile yaşamak için zorlandığı bu dünyada sokak köpekleri nasıl yaşayacak?

    Sokak demişken aklıma yine emekliler geldi.

    Her şeyin beş kuruş daha ucuzunu bulmak için sokak sokak geziyorlar.

   Bırak uyutulmayı, sokaklardan toplatılsa kimsenin haberi olmayacak. 

   Emekli deyince;

   Geçenlerde elektrikler bir kaçar gibi oldu.

   Allah tan festivaller başladı da, davul, zurna tekrar yandı.

   Gerçekten gökten iki elma düşse.

   Biri  benim başıma,  biri senin başına.

   Dinleyenlerin başına bal kabağı düşse.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.