Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

İSRAİL’E KARŞI ÇORBA YEMEK

Hafta sonu haberlerde ne var yok diye bakınırken, bir tanıtım videosuna rast geldim. Bu video’da bir markette İsrail’in ürettiği(Yahudi sermayesinin insanları kendisine bağlamak istediği şekerli ve temizlik ürünleri) gösteriyor ve boykot için bunlara karşı yapılması gereken kararlı tavrı anlatıyordu. Tabii biz bunların büyük bir kısmının zaten bu sermaye sistemin olduğunu bildiğimiz içinde çok uzun bir süredir ne alıyor ne yiyor ne giyiyor, ne de eve alınmasına izin vermiyoruz. Küresel yapının ağa babası olan bu sistem sahiplerinin alınacak ve tüketilecek tek bir şeyinin insana faydası yok bana göre. Burada bahsedilen Siyonist yapı. Sıradan insanlar değil bazıların başka yere çekmesine gerek yok. Nazi, faşist ve ari ırk hayali kuranlar. Ha, bu görüntülerde bunların ürettiği o kadar şey var ki, nerede ise her yere sirayet etmişler ve almayanı dövüyorlar gibi bir durum meydana gelmiş. Çok titiz davranarak eleme yapmak ve bunların gelecekte kuracağı kölelik için sadece boykot değil, her türlü karşı duruş göstermek insanlık borcudur. Var oldukları andan bugüne savaş ve şiddeti meşru gören bu aşağılık yapının göz boyamak ve insanı köle etmek için dayattığı her numaraya karşı dik durmalı ve “hadin oradan” diyebilmek lazım.  Devam edelim, geçen köşeden yazmıştım. “Olimpiyatta pijama partisi” başlıklı yazıda; bu pijamanın bende neyi aklıma getirdiğini az buçuk hatırlamıştım. Oyunlarda milli takımı pijamalı hale sokanların elbette bir hedefi ve gayesi vardı. Bunu planlayanların fikri hasıl oldu mu şimdilik bilmiyoruz. Tabii, yazı bitti ve benim aklıma daha fazla şey üşüştü. Ben yaşta olanların çocukken giydiği çizgili bir pijaması olurdu. Gerçi maddi durum ancak buna imkan verse de; nerede ise 100 sene boyunca, bu ülkenin çocukları büyüme çağında bile bu çizgili pijamaları giye giye bir hal olmuştu. Hatırladım bu pijamaların renklerini; mavi çizgi ve beyaz desenli ve de kahverengi çizgi ve beyaz desen ağırlıklıydı. Epeyce bir giydim(dik) bu insanı rahatsız eden şeyleri değil mi? Meğer nazi kamplarında giyilenle aynı renkte mahkumların giydiği, kahverengi ve mavi çizgilerin hakim olduğu pijamalar, gel de olimpiyatta karşımıza çık. Çok çağrışım yaptı çok. Nasıl bir, “hin oğlu hinlik” çıkacak yolumuza. Bir kere de olsa soralım bunlar kendi kendine mi oluyor, diye.                 
Ekleme Tarihi: 06 Ağustos 2024 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

İSRAİL’E KARŞI ÇORBA YEMEK

Hafta sonu haberlerde ne var yok diye bakınırken, bir tanıtım videosuna rast geldim. Bu video’da bir markette İsrail’in ürettiği(Yahudi sermayesinin insanları kendisine bağlamak istediği şekerli ve temizlik ürünleri) gösteriyor ve boykot için bunlara karşı yapılması gereken kararlı tavrı anlatıyordu. Tabii biz bunların büyük bir kısmının zaten bu sermaye sistemin olduğunu bildiğimiz içinde çok uzun bir süredir ne alıyor ne yiyor ne giyiyor, ne de eve alınmasına izin vermiyoruz. Küresel yapının ağa babası olan bu sistem sahiplerinin alınacak ve tüketilecek tek bir şeyinin insana faydası yok bana göre. Burada bahsedilen Siyonist yapı. Sıradan insanlar değil bazıların başka yere çekmesine gerek yok. Nazi, faşist ve ari ırk hayali kuranlar. Ha, bu görüntülerde bunların ürettiği o kadar şey var ki, nerede ise her yere sirayet etmişler ve almayanı dövüyorlar gibi bir durum meydana gelmiş. Çok titiz davranarak eleme yapmak ve bunların gelecekte kuracağı kölelik için sadece boykot değil, her türlü karşı duruş göstermek insanlık borcudur. Var oldukları andan bugüne savaş ve şiddeti meşru gören bu aşağılık yapının göz boyamak ve insanı köle etmek için dayattığı her numaraya karşı dik durmalı ve “hadin oradan” diyebilmek lazım. 

Devam edelim, geçen köşeden yazmıştım. “Olimpiyatta pijama partisi” başlıklı yazıda; bu pijamanın bende neyi aklıma getirdiğini az buçuk hatırlamıştım. Oyunlarda milli takımı pijamalı hale sokanların elbette bir hedefi ve gayesi vardı. Bunu planlayanların fikri hasıl oldu mu şimdilik bilmiyoruz. Tabii, yazı bitti ve benim aklıma daha fazla şey üşüştü. Ben yaşta olanların çocukken giydiği çizgili bir pijaması olurdu. Gerçi maddi durum ancak buna imkan verse de; nerede ise 100 sene boyunca, bu ülkenin çocukları büyüme çağında bile bu çizgili pijamaları giye giye bir hal olmuştu. Hatırladım bu pijamaların renklerini; mavi çizgi ve beyaz desenli ve de kahverengi çizgi ve beyaz desen ağırlıklıydı. Epeyce bir giydim(dik) bu insanı rahatsız eden şeyleri değil mi? Meğer nazi kamplarında giyilenle aynı renkte mahkumların giydiği, kahverengi ve mavi çizgilerin hakim olduğu pijamalar, gel de olimpiyatta karşımıza çık. Çok çağrışım yaptı çok. Nasıl bir, “hin oğlu hinlik” çıkacak yolumuza. Bir kere de olsa soralım bunlar kendi kendine mi oluyor, diye.                 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.