Ağustos ayı Karadeniz’de fındık ayı diye anılır.
Fındık.
Derdi hiç bitmeyen ürün.
Her yıl bu günlerde,bu tarihlerde
Giresun ‘da konuşulan tek şey fındıktır..
Bu günlerde ,başta Giresun olmak üzere,
Karadeniz ‘de
Fındık ile yatılır,
Fındık ile kalkılır.
Sezona hazırlık.
Bahçe altlarının temizliği.
İşçi yevmiyesi.
Dalından güç bela koparılıp,tek tek el ile,
Toplama dediğimiz süreç..
Çuvallara doldurup ,
Harmana taşıma.
Biraz kurutup,
Patoz denen makineler ile yeşil kabuklarından ayıklama.
Çeç haline getirme.
Harmanlarda,
Sermek ,kurutmak için asfalt kenarlarında ,
Tabi ki yer bulabilirseniz,
Kaldırım üzerlerinde
Havanın durumuna göre,
Ser,topla,kurut aşamaları..
Sonra,
Çuvallara doldur.
Arabalara yükle,
Doğruca tüccarın kapısına.
Verilen fiyatlara boyun eğerek,
Bir yıllık emeği teslim et gel..
Aslında,
Fındık ürünü çok zor koşullarda yetiştirilip,
Ortaya getirilen bir ürün.
Öyle ya,
Dışardan bakana hep kolay gelir bu işler.
Ama,
Çok zahmetli bir iş olduğu kesin.
Fiyat konusunda her yıl tartışma çıkıyor.
Üretici
Çektiği zahmeti bildiğinden
Fındığa verilen kilo başı ücreti onu hiç memnun etmez.
Çünkü
Verilen fiyatlar,
Fındığa yapılan harcamalar ve emekler karşılığında,hep düşük kalmıştır..
Bu yıl da öyle olmuştur.
Zararına yani..
Haliyle,
Fındık Karadeniz halkının alın teridir.
Fındık konusunda herkes konuşur.
Fiyatını ise ,
Fındığı tanımayan,
Fındığı orman ağacı sanan,
Fındığa yabani orman gülü diyen
Siyasetçiler verirler..!
Şu işe bak..!
Fındık kimin yahu !
Zahmetini sen çek,fiyatını elin adamları belirlesin..
Neyse ,
Harmanınız bol olsun,
Artsın eksilmesin..