Zamanında neler neler yazılmıştı sinemalarda gösterime girdiğinde. Ortalık “Matrix” diye diye bir karmaşa ile çalkalanmış durmuştu. 1999’da sahaya sürülmüş ve ondan öncesi ve sonrasında bir daha bu film gibisinin olmayacağı ileri sürülmüştü. Gitmedim o zamanda bu filme. Çok yazıldı çizildi, dergilerde, kitaplarda ve gazete ile tv’ler, sosyal ağlarda övüldü durdu. Hatta felsefeciler bile bu film için epeyce bir yazdı ve fikir ürettiler. Yapay zekanın bir yaratıcı yerine ikame edileceğini ve hayatın tamamıyla bir oyun olduğunu ifade eden bir hikayesi var diyerek ballandırılan bu filmi geçen akşam (Cuma akşamıydı, bir tv kanalında oynarken takip edeyim dedim) ve baktım durdum. Zamanım olduğundan işte birkaç saatimi yedi. Olsun o kadar dedim ve neymiş bu filmim alameti fabrikası, diyerek zaman harcadım. İyi ki zamanında para verip te sinemaya bu film için gitmemişim. Onca bahsedilen bu film Cüneyt ağbinin filmleri yanında sabun köpüğü gibi kalır. Bilim kurgu, geleceğin dünyası, yapay zekanın zaferi, bilimin kutsanması gibi hemen hemen herkesin az buçuk akıl yürüttüğü klasik hikayenin yeniden ısıtılıp çorba yapılmasından başka bir şey olmadığını takip edince anladım. Bu filmden daha iyi filmleri de izlediğim içinde dişimin kovuğuna gitmedi anlatılanlar. Gerçek nedir üzerine kurulan ve bir hayal içinde olduğumuzu bize dayatılan dünyanın sırrını gösteriyor denilen filmin içi bana göre tıntından başkası değil. Cilası iyi yapılmış ve gözlere sokulmuş bir iş. Hele bazı sahneler dediğim gibi Cüneyt ağbinin filmlerinin yanında nane molla kalır. Çok para harcamışlar, o kadar teknoloji kullanılmış ve içinden sabun köpüğü çıkmış. Yok seyirci rekoru kırmış falanda, lafları da boş teneke tıngırtısından öte değil. O kadar gelişmiş aletler ile bu işleri yaparlarmış görüntüsünün altında silahlar ile adam öldürmelerin çok komik kaldığını bile görmemişler.
Daha sonra bu mevzu ile ilgili köşeye bir şeyler yazacağımı hesaplarken, filmde tek bir kelime bile yaratıcı adı geçmediğini fark ettim. Birkaç yerde kaderin olmadığını, 2199 senesinde var olan dünyanın görüntülerinde yer aldığı sahnelerin haricinde çocukların bir bilgisayar başında yapacağı programlardan daha zayıf işler ile yapılmış sahneler sabun köpüğünden çıkan patlayan baloncuklardan başka şey değildi. Yazık olmuş onca paraya anlayacağınız!