Eğer muhalefet yapmayı bilmiyorsanız,
Çaldığı, çırptığı iddia edilenlerin,
Yakalarına yapışıp hesap sormayı başaramıyorsanız,
Fakir fukaranın, garibanın, vatandaşın hakkını savunamıyorsanız,
Gün gelir,
İşte böyle, bugünlerde olduğu gibi:
— “Parkta, Ebru Gündeş’e türkü söyletmişsiniz, Ankara halkını oraya doldurup kutlama yapmışsınız,” diye
Yakanıza yapışırlar!
Haklı durumdayken, hesap sormanız gerekirken, haksız duruma düşersiniz.
Anlatamazsınız.
Ne demişti,
AK Parti’nin kurucusu,
Cumhurbaşkanı Vekili,
TBMM Başkanı olan Bülent Arınç:
— “Ankara’yı parsel parsel sattınız!”
Sayın Bülent Arınç, öyle sıradan biri mi?
Bu halk ona inanmayacak da kime inanacak?
Kime, kimlere dedi bunu?
Herkes bunu çok iyi bilmiyor mu?
Bu ülkeyi kuran partinin başkanı olarak,
Neden soramadınız:
Kardeşim, başta Ankara ve İstanbul belediye başkanları olmak üzere bu belediye başkanlarını neden görevden aldınız?
— Bu belediye başkanlarının suçu nedir? Neden diyemediniz?
Melih Gökçek Ankara’da,
Kadir Topbaş İstanbul’da görevden alınırken, susmak mı gerekiyordu?
Öyle yaptınız!
Yani,
Halka bunun açıklamasını yapmayacak mıydınız?
Belediyeye ait araba hâlâ Gökçek’in kapısında değil mi?
Başkan olmadan önce Keçiören’de gecekonduda oturanlar,
Göreve gelirken ayağında yırtık ayakkabı olanlar,
Bugün milyon dolarlık servetlerle dans ediyorlar.
Haliyle,
— “Efendiler! Bu servetin kaynağını gösterin, açıklayın. Nereden buldunuz bunca serveti?”
diye sormazsanız, soramazsanız,
İşte böyle,
Ülkeyi parsel parsel sattığı iddia edilenler gelir,
Namuslu insanların yakasına yapışırlar.
Haklı durumdayken, hesap veren durumuna düşersiniz.
Sonra da böyle ortalıkta dolanıp,
“Gıygıy da mıymıy,” der durursunuz.
Beyler, hemen, şimdi, derhal kendinize gelin!
Etrafınızdaki yağcı, yalaka, şakşakçıları, koltuk sevdalılarını,
Sizi bilerek yanlış yollara sokanları bir kenara çekin.
Bu günden tezi yok, uzaklaştırın yanınızdan.
Aklınızı başınıza alın!
Aşağı doğru iniyorsunuz,
Ülke de batıyor!