Çok uzun seneler önce yazmıştım ve çok yerde sohbet ederken konuşmuştuk bunları. Bunlar derken ne demek istedim değil mi? O zamanlar yazdığım gazetede bir köşe yazısında bir depremin ardından takip ettiğim haberde insanların hal ve tavırlarının hiçte hoş olmadığını ifade eden şeyler yazmıştım. Bir şehrimiz de deprem olmuştu(yanlış olmasın adını yazmayacağım, vefat edenler olmuştu depremde) ve deprem sonrası haberde gözüme o anda bu şehirde bazı insanların hiçte afet veya felaket olmamış gibi davrandığı kareler çarpmıştı. Bunun üzerine yazdığım köşede nereye doğru gittiğimizi ve nereye varılacağına dair birkaç kelam etmiştim. O zamanlar başlamıştı çatlak. Sonra belli bir devinim ile artmaya devam etti ve artık suyun sızma hızı çatlağı epeyce bir derinleştirdi. Otel yangını sonrası bazı sosyal ağlarda kendini ipten kazıktan kopartmış birileri yangında acıya boğulmuş insanları telefon ile arayıp onlara ettikleri sözleri yayınlamış. Yakalanmış üçü beşi habere göre. Kız erkek fark etmez olmuş. Acıyı paylaşmayı bilmeyen, hüznü ve üzüntüyü yok sayan, her tür ölüm ve acıyı dalga geçme aracı yapan bazı insansı varlıklar aramızda nefes alıp veriyor. Çatlaktan su sızıyorken hep beraber bakıldı durdu. Bir kaçı da aranıyormuş haberde bildirildiği kadarıyla. Kim bunlar, kimdir bunlar diye sormanın çok geç kalınmış bir soru olduğunu sanıyorum. Çok sordum, sorduk, cevap bekledik lakin bir adım öteye geçemedik.
Orta da bir çürümüşlük var. Sadece bizde mi? Dünya’nın her yerinde bunları görmek mümkün. Peki; nasıl bu hale gelindi, diye soranların karşısına ne cevapla çıkıldı, derseniz onu da görmek nasip olmadı. Gelenek, örf ve ananeleri(doğruluğu veya uygulanmasının tartışılması ayrı kalmak kaydı ile), var olan kültürü, iyi insan olma, adaletle yaklaşma, hak hukuk gözetme, vicdanın sesini dinleme ve bunlar ile birlikte hayatımızı şekillendiren bütün mefhumlar bir yerden emir alınmış gibi tarumar ediliyor ve yeni bir şekil meydana çıkartılıyor. Çatlak çok genişledi, su acı verecek şekilde akıyor ve buna karşı bir yapı bir türlü oluşturulamıyor. Su üstümüzden başımızdan akıyor ve durmuyor. Çatlaktan çok daha derin olan ise, içimizdeki sızıntının açtığı yaralar gibime geliyor vesselam!